Bazı buluşlar vardır ki tarihin akışını tamamıyla değiştirir. Mekanik saatin icadı da işte böyle bir değişimin başlangıcı olup, insanlık tarihini geri dönülemez şekliyle değiştiren
buluşların en önemlilerindendir.
İnsanlık varoluşundan beri süregelen şekilde ,güneşin doğuşu ve gezegen hareketilerini inceleyerek zamanı belirlemeye çalışmıştır.Mısırlılar M.Ö 4000 yılında güneş saatini icad etmişler, zamanı güneşin doğuşu ,batışı ve gölgelerin takibi ile netleştirmek istemişlerdir.
Sonrasında su saatleride kullanılmaya başlanmıştır, ne zaman icat edildiği kesin olmamakla birlikte Antik Yunanda ve Romalılarda kullanıldığı tesbit edilmiştir.
Clepsydra adı verilen su saatleri ;çanağın içine doldurulan suyun çanakdaki delikten boşalması ve çanağın içindeki işaretler baz alındığında boşalma sırasında geçen zamanın hesaplanmasına dayanır. Su saatleri ,güneş saatlerine göre nisbeten çok daha etkili olduğu için kullanımı yaygınlaşmıştır.
8. yüzyıla gelindiğinde Avrupada bir papazın buluşu ile kum saati kullanılmaya başlanmıştır.Kum saatinin içindeki kumun üst bölümden alt bölüme geçmesindeki
toplam zamanın hesaplanması ile zaman ölçümüne çalışılmıştır.Gerçekte kullanımı çok da efektif olmayan saatin çalışma prensibinde, kum akış hızında sabitlik sağlamak mümkün olmamıştır.
Diğer yandan ilk mekanik saat 10. yüzyılda Su Song (Çinli bilgin) tarafından icat edilmiştir.
3 metre yüksekliğindeki bu mekanik saat su ile çalıştırılmıştır.
Sarkaçlı saatlerin ilk çalışmasını ise Avrupalı bilim adamı Galileo 1582 de yapmasına rağmen, sonuçlandıramadan ölmüştür.Devamında 1656 yılında taşınabilir ilk saati Peter Henlein icat etmiştir.Böylece tarihsel geçmişini aktarmaya çalıştığımız saatin yaygın kullanılmaya başlanması 17 yüzyılda denk gelmiş ve neredeyse tüm zamanları ve çağları etkileyen en önemli icad olmuştur.
Yeni dönem modern saatle gün 24 saate, her saat 60 dakikaya ,her dakika 60 saniyeye bölünmüş.Bu mantıksal bölünme ile birlikte günlük yaşam düzenli ve öngörülebilir hale gelmiştir.
Bilim adamları ve filozoflar saati model olarak kafalarındaki fizikseksel dünyayı yeniden modellemişlerdir.Bu dönemden sonra ,dünyanın kendisinin Tanrı'nın yarattığı çok geniş bir saat olarak düşünmeye başlamıştır.Bu akımın en önemli isimleri ise İngiliz fizikçi Robert Boyle, Alman gökbilimci Johannes Kepler ve Fransız matematikçi ve filozof Rene Decartesdir.
Saatler başlangıçta özellikle aristokratlar arasında kolye olarak kullanılmaya başlanmış.
Sonrasında çantada taşınır hale gelmiştir..Bazı tarikatlar ise saati simgesi olarak kullanagelmişlerdir.
Diğer yandan, saatin icadı ile birlikte ,kiliselere, meydanlara ve devlet dairelerine yerleştirilen saatler sayesinde zaman kavramı insanlar arasında yayılmıştır.
Saatler ve zaman kavramı insan hayatına kesinlik, dakiklik ,netlik ve ölçülebilirliği getirmiştir.
Devamı yüzyıllarda endüstri devriminin gerçekleşmesi ,üretim firmalarının faaliyete geçmesi ile aktif kullanılan saat kavramı işçilerin çalışma , dinlenme saatleri ve
yemek saatleri gibi net ayarlamaları getirmiştir.Gerçekte saat ve zamanın net ölçülebilir hale gelmesi ,bir nevi kapitalist sistemin de temelini oluşturmuştur.
Diğer önemli bir açılım ise ,saat mekanizması uygulanarak yeni icatlar yapılmasıdır.
O dönemde Avrupada idol olan ,kaka yapan ördek oyuncağı ve devamında dans eden ve hareket eden oyuncakların icadıdır.Temelinde saatin dişlilerinin çalışması baz alınarak oluşturulan hareket eden bu oyuncaklar yeni dönemde Disney karakterlerlerinin doğuşuna da bir zemin hazırlamıştır.
İlave olarak saatin icadı sadece bilimin gelişmesini sağlamakla kalmamış, bir çok hikaye ve romana da konu olmuştur. Oz büyücüsündeki metal adam tamamıyla bu şekildeki bir düşünüş tarzının esintisidir.Bu karakterin yaratılmasında, aynı dönemde insan bedenin de mekanik bir makina gibi düşünülmeye başlanması etkin olmuştur.
Bu düşünüş tarzıdır ki şimdilerde üretilen robotlara ve bilgisayarlara temel teşkil etmiştir.
Tüm bu tarihsel geçmişi yazmaktaki maksadımı soruyorsunuz değil mi?
Zaman ve saat kavramı hayatımın hep dönüm noktasında yer aldı. Ailesel geçmişime baktığımda bunu net olarak görebiliyorum aslında.Çok planlı ve disiplinli
bir anneanneye sahiptim.Devamında da bir anneye.Bizim ailede her şey zamandı.
Annem ben bebekken her sabah 5' te kalkarmış.Bizim evde yemekler saat 8 de pişmiş ve tüm evin işi ise saat 10 da bitmiş olurdu.Komşularımız bize o saatte kahve içmeye geldiğinde, evin düzenli olması her zaman bize övgü dolu sözlerle dönerdi.
Öğlen yemeklerimiz saat 12 de, akşam yemeğimiz ise kışın 18.00 yazın 20.00 de yenilirdi.
Sanki ev değil askeri garnizon mu diyorsunuz ?
Sizi anlıyorum galiba öyleydi.
Tüm bu sistemle büyüdüğünüzde sizde bu siteme alışıyorsunuz.
İster istemez bende alışmış ve benimsemiş olmalıyım ,hatta daha ileri giderek kızıma da aktardığımı söylemeden edemeyeceğim.
Tesadüf değil genlerle aktarılıyor.
Şimdi niçin saat ve zaman kavramını böyle detay detay yazdığımı aktarabildim sizlere öyle değil mi?
Yılların geçmesi ile birlikte , kendi yaşamımda zamanı bu kadar aşırı sıkı takip etmesem de, yaptığım tüm aktivitelerde zaman planını yapmadan yaşamadığımı itiraf etmeliyim.
Konu zaman olduğunda sizin yaklaşımınız nedir ?
Comments