Bisikleti kullanabilmek için karşıya bakmak gerekir, hayatı yönetmek de öyle ileriye bakmayı gerektirir.
Hiç aşağıya bakmadan direk karşıya ya da ileriye baktığında hayat korkutmaz seni.
Kızıma üniversite eğitimi için koçluk yapacak kişi ile tanışmaya gitmiştik.
Çok güzel manzaralı bir oda da koçun gelmesini bekledim. Boğaza bakıyordu, manzarası müthişti.
Odada ise bir sürü biblo vardı.
Tüm bibloları tek tek incelemek istedim aslında. Harika görünüyorlardı.
En çok sedeften yapılmış küre şeklinde dünya biblosu çekti dikkatimi.
Dünya haritası oldum olası ilgimi çekmiştir.
Bu odadaki küre biraz farklıydı. Çok parlaktı ve sedeften yapılmıştı. Kendimi alamadım bakmaktan. Ne kadar parlıyordu.
İleride bir iş yerim olursa benimde aynısından olsun istedim.
Diğer taraftan oda hem uzak doğudan hem de Avrupa'dan alınmış biblolarla doluydu.
Her şey süslü ve parlaktı.
Ayrıca bir akvaryum da dikkat çekiciydi
Balıklar da renkliydi.
Beni görüşme için aldıkları masada 4 tane sandalye vardı. 2 tanesi modern ve kırmızı renkli sandalye ki görüşmeye gelenleri bu sandalyelere oturtuyorlardı.
Diğer 2 sandalye ise sedefli uzak doğu tasarımı sandalye idi.
Sol tarafta duvarda Kapadokya resmi vardı. Balonlar ve Kapodokya manzarası ana tema idi.
Konsolun üstünde en çok ilgimi çeken beyaz üzerine boynuzları yaldızlı geyikti.
Çok hoşlandım. Kesinlikle batı felsefesi idi. Bana Noel'i çağrıştırdı ve diğer biblolar da
Avrupa esintisi taşıyordu.
Derken solda kenarda fotokopi makinası çok alakasız kalmıştı.
Aaaa tam karşımda bir tablo varmış, yeni fark ettim, çok da beğendim ayrıca.
Tablo çiçekli bir ağaç resmi idi ki daha çok çiçekler baskındı .Renkler krem, sedef yaldızlı idi. Dallar ise kahverengiydi ve baskın bir kahverengi sırıtmıyordu.
Söylemeden geçmek istemedim.
Anladığınız üzere beklediğim bir saat boyunca bayağı gözlemledim.
Yalnız bu odada anlatılacak daha çok şey var bilesiniz.
Neyse gelelim konumuza.
Koçla ilk tanışmam olacaktı, kendisini görmemiştim hiç.
Sosyal medyadan da bakmamıştım.
Tanışma öncesinde odadaki eşyalara bakarak nasıl biri olduğunu yorumlamaya çalışıyordum .
Klasik miydi? Anlayamadım.
Modern mi? Anlayamadım.
Dağınık mıydı ?
Evet oda dağınıktı.
Renkli bir kişilik miydi? Gerçi eşyalar renkliydi, tanışınca bakacaktım.
Güçlü müydü ?
Duygusal mı?
Bir şey kesindi.Muhakkak çok başarılıydı.
Dolayısı ile maddi olarak da güçlüydü.
Bu odadan ve iş yerinden öyle anlaşılıyordu.
Karışık bir tarz olsa da iş yeri, randevuların yoğunluğu,hareketlilik öyle gösteriyordu.
İş yeri biblolar ve eşyalarda bu inancımı destekliyordu.
Başarı maddiyatı getirirdi.
Kızım ve eşim ilk görüşmede etkilenmişlerdi.
Randevumuz 14.30 da idi. Şu anda saat 15.15 ki koç henüz yoktu ortada .
Ben zaman konusunda çok ciddi titiz ve disiplinliyim. Öyle de olmam gerekir ancak öyle idare işi, evi, yazılarımı ve sosyal yaşamımı idare edebiliyorum.
İş gününde burada olsaydım çok aşırı strese girerdim diye düşündüm.
Odada ayağa kalktığımda ki odanın duvarı yere kadar camdı. Aşağıdan yaklaşık 3 kat gibi yüksekteydik. Aşağıya baktığımda bahçenin bakımsız olduğunu görüyordum.
Ayakta dururken direk karşıya baktığımda ise Boğaz manzarasını görüyordum ki çok harika bir görüntü idi.
Eşime, "ayağı kalkıp karşıya bakarmısın? Çok büyüleyici değil mi?
Yeşillikler ve boğaz manzarası ,masmavi deniz ,geçen vapur ve gemiler.
Peki aşağı bakar mısın? Görüntü karışık ve iç açıcı değil" dedim.
O zaman aynı bisikle te biner gibi değil mi?
Hep karşıya bakmak lazım.
Yani geleceğe?
Geleceği ise ışıklı ve aydınlık hayal etmek adım atmamızı kolaylaştırmaz mı sizce?
Geçmiş toz değil mi?
Üfle gitsin.
Peki şimdi bu anda yapmamız gereken nedir?
Anın güzelliğini fark ederek gelecek umutlarımıza odaklanmak ve önünüze bakmak, geçmişe değil.
Yaklaşık 1 saat sonra eğitim koçumuz geldi.
Aslında duygusal ve anaç bir bir kadındı.
İyi eğitim aldığı belliydi.
Kendine güveni vardı, bilgi ve tecrübesi yüksekti.
Bilgi ve tecrübesi başarıyı getirmişti.
O da bir dış kabuk oluşturmuştu.
Açıkçası beğendim.
Bu noktada işi bilenin eline bırakmakta fayda vardı.
Gerekli ara bilgiyi almak için zaman zaman görüşülebilirdi.
Bilgisi beni tatmin etmişti .
Bir de zamanı ayarlayabilse çok mükemmel olacaktı .
Şimdilik bunu ekarte edebilirdim.
Sonra bakacaktık duruma.
Comments