Yönetmenliğini Burcu Alptekin'in yaptığı senaryosunu Nuran Evren Şit'in yazdığı
birbiri ile çok yakın arkadaş olan üç farklı kadının hayatı ve aile geçmişleri ile ilgili bir yaz dizisi niteliğindeki dizi, bizi çok farklı bir dünyaya alıp götürüyor.
Kadın eliyle yönetilen ve senaryolaştırılan dizi, Alman psikoterapist olan Bert Hellinger'in Aile takımyıldızları (aile dizimi) ya da sistematik takımyıldızları olarak bilinen bir yöntemini aktarmaktadır.Bert Hellinger, Felsefe, Teoloji ve pedagoji eğitimi aldıktan sonra misyoner olarak Afrika'da Zulu Kabilesi içinde tam 16 yıl yaşamıştır. Bu dönemde, kabilelerin aile ilişkileri, hastalıklara çözüm bulma yöntemleri ve hayatlarında yaşadıkları sorunları aşma yöntemlerinden çok etkilenmiştir.16 yıl sonra Almanya'ya geri döndüğünde, Afrika'da gözlemlediği ve ruhsal yol gösterici olarak kullanılan geleneksel yöntemi Psikoterapi tekniği haline getirmiştir.
Yöntemin esas, aileyi oluşturan bireylerin birbirine görünmez bağlarla bağlı olduğu inanç sistemine bağlıdır.Aile derken kasıt yalnızca çekirdek aile değildir, 7 kuşak geçmiş atalardan bahsedilmektedir.
Ataların yaşadığı önemli olaylar, ailede bağında zincirin kopmasına yada soyun hasta yada mutsuz olarak yaşamına devam etmesine sebebiyet vermektedir.
Atalardan aktarılan ve tüm soy bağını olumsuz etkileyen olaylara örnek verecek olursak:
Göç, hapise girme, cinayet, intahar, kaçırılma, taciz, tecavüz, evlilik dışı çocuk yapma, evlatlık verilme, boşanma, hırsızlık gibi tüm yaşamı yada aileyi etkileyen olayları söyleyebiliriz. Bu konuya değinen atasözlerinden ikisi,
"Dede erik çalmış, torunun dişi kamaşmış" , "Kızı alacaksan ,7 göbek sülalesine bakılmalı" atasözlerimizde gerçekte aynı söylemi ifade etmektedir Ne garip değil mi, dünyanın her yerinde benzer söylemlerin bulunması.Afrika'da , Türkiye'de, Avrupa'da...
Bu sistem, İsviçreli Psikiyatr analitik psikolojinin kurucusu Carl Gustav Jung'un kollektif bilinçaltı kavramının doğruluğunu da desteklemektedir aslında. Jung'da kollektif bilinçaltının varlığını kanıtlamaya çalışırken, dünyanın her yerinde benzer masalların farklı isimler altında yer almasının altını çizer. İlave olarak da "arketip" kavramına atıfta bulunur. Arketipler, en farklı kültürlerde bile rastlanan ortak imgelerdir. Örneğin Bilge adam dediğimizde, yaşlı, temiz yüzlü, sakallı kişilerin akla gelmesi de kollektif bilinç altının ürünüdür.
Ata soyumuzun yaşadığı olaylar bize aslında kollektif bilinçaltından taşınır.
Bu durumu açıklarken, atalardan sadece DNA'yı transfer etmiyor, ruhsal geni'de transfer ediyoruz şeklinde açıklama yapmaktayım.
Diğer yandan kollektif bilinçaltı yanında tabiki yaşadığımız olaylarla bağlantılı olan kişisel bilinçaltımız da vardır.Freud'un dediği gibi anlamlandıramadığımız düşünce ve duygular
kişisel bilinç altımızda bulunmaktadır. Bu düşünce ve duygular davranışlarımıza ve rüyalarımıza da yansımaktadır.
Tüm bu ön açıklamalardan sonra artık dizi özelinde detaylı açıklamalara geçelim diyorsunuz değil mi? Belkide meraklandınız yada sabırsızlandınız niye bu kadar detaylandırdım diye.
Açıkladım, çünkü yıllar önce bu seansa çok yakın bir seansla hayatımın yönü değişti.
Kuantum enerji seansı adı altında aldığım seanslar zinciri bana mevcutta yaptığım işi getirdi.Hiç anlamlandıramadığım korkular yüzünden kendimi kapana kısılmış ve çok kötü hissederken , korkularımın gerçek sebebini fark ettim. Ailemle, Atalarımla, kökümle barışmamı kendimi olduğum gibi kabul etmemi ve yeteneklerimi fark etmemi sağladı.
Beni şifalandırırken benimle direk bağlantılı olan kızıma ve aileme de iyi geldi.
Sonrasında beni şifalandıran yöntemi öğrenip uygulamaya başlamakla kalmadım, koçluk eğitimi alarak onu da uygulamaya başladım. Devamında kişisel gelişim eğitimleri verirken psikoloji alanında ikinci üniversitemi de okuyorum. Konusu insan olan, bilinçaltı ve üstünü içeren her şeye meraklıyım.
Bu arada, uygulanan teknik hakkında bilgi verecek olursak, uygulanan yöntem tıbbi tedavi yerine geçmez. Bu konu dizide de vurgulanmış. Şifa (healing) olarak geçen teknik yaşadığımız sorunların atalarımızın sorunları ile benzerlik içerdiğini ve hastalıklarımızın da
ruhsal sebebi olduğunu vurgulamaktadır. Mevcut tedavinin yanında hastalığı oluşturan ruhsal sebep ortadan kaldırıldığında hastalığın oluşması önlenir yada sorun ortadan kalkar.
Lafı uzatmadan devam ediyorum.
Sevgi Karakteri ve hikayesi...
Herşey Sevgi ile başlar. Sevgi, işkolik bir avukattır. Duygusal bir ilişkisi olmayan Sevgi, annesi ile yaşamaktadır ve kanserdir. Ada'nın hastanesinde tedavi gören Sevginin rahatsızlığı ile Ada, bizzat ilgilenilmektedir..Rutin yapılan kontrollerde Sevgi,kanserinin nüksekttiğini öğrenir.Farklı bir çözüm arayışına girer. Ayvalık Cunda'da yaşayan Zaman Bey adında bir kişinin yaptığı tıp harici bir yöntem olan yeni bir tedavi yöntemini denemek üzere yola çıkar.Daha doğrusu, onu yalnız bırakamayan arkadaşları Ada ve Leyla ile yola çıkar.Her ne kadar Ada bu olayı çok saçma bulsa da arkadaşlarını yalnız bırakamaz.
Ada karakteri ve hikayesi ....
Cerrah olan Ada, kendini mesleğine adamış, mantık çerçevesinde hareket eden kendini duygularına kaptırmayan, genç bir kadındır ve Selim adında inşaat mühendisi olan ve onu seven bir adamla evlidir. Evlilik hayatları normal düzeninde giderken kazandığı bir fırsatla Belçika'ya 2 yıllığına mesleği ile ilgili çalışma yapmak için davet edilir.
Ada, daveti kabul eder, fakat eşi işinden dolayı onunla gidemeyeceği için Ada'nın bu kararına oldukça içerlenir ve haberi duyduğu ilk gün Ada'yı şirketlerinde çalışan bir kadınla aldatır.
Mevcut yaşantısı bu şekilde devam eden Ada'nın evlenmeden önceki hayatında çok sevdiği Toprak adında şarkıcı bir sevgilisi vardır. Toprak ile ilişkileri inişli çıkışlı devam ederken, hamile kalmış ve Toprağa hamile olduğunu söylemek için geldiğinde, yanında başka bir kadını görmüştür Ada. Sonrasında da çocuğu Toprağa bilgi vermeden aldırır.
Diğer yandan Ada'nın annesi ile arası hiç iyi değildir ve onunla hiç konuşmamaktadır.Çünkü annesi babasını hasta iken bırakıp gitmiştir. Bu konuyla ilgili annesini suçlamaktadır.
Leyla, Erdem adında bir adamla evlidir ve ondan Sarp adında bir oğlu vardır. Erdem için üniversiteyi bırakmıştır. Ailesinin tasvip etmediği bir evlilik yapan Leyla, ailesiyle de görüşmemektedir. Çünkü aile evliliğini onaylamamıştır. Yaşamını Erdem'e, onu memnun etmeye adayan Leyla, ayrıca influencerdır. Başlangıçta son derece lüks bir yaşamı olan Leyla'nın en büyük hobisi alışveriştir. Sonrasında Erdem'in kaçakçılık, kalpazanlık gibi yasal olmayan işlere karıştığı fark edilse de Leyla onu sevmekten vazgeçmez.Üstelik kendisini defalarca aldattığını bilmesine rağmen.
Diğer yandan Leyla'nın en büyük korkusu denize girmektir. Denize adımını bile atamamaktadır.
Selim, Ada'nın eşidir. Ada, Toprak, Selim, Leyla ve Sevgi üniversite yıllarından tanışmaktadır.Ada ve Toprak birlikteyken onların yanında olmuş ve Ada'yı gizli gizli sevmiştir.Ada'nın Toprak'dan ayrılmasının ardından Ada'yı teselli etmiş ve sonrasında da
Ada ile evlenmiştir.
Toprak, Ada'nın eski sevgilisidir. Ada ile yolları ayrıldıktan sonra Hollanda'ya gitmiş ve Hollandalı bir kadından Flor adında bir kızı olmuştur. Kızı Hollandalı eski eşi ve sevgilisi ile yaşamaktadır. Eski eşinin Hollandalı sevgili ile yapılan tartışma sonucunda
Türkiye'ye gelmiş Ayavalık'da Zaman Bey'den seans almaktadır.
Fikret , Adana'lıdır. Annesi çocukluğunda kendilerini bırakıp gidince babası başka bir kadınla evlenmiştir. Üvey anneleri ile yaşadığı dönemde çok iyi bir yaşantısı olmayan Fikret, askerlik yaşı geldiğinde askere Ayvalık'a gelmiş ve bir daha da geri dönmemiştir.
Eğitimi olmayan Fikret'de boş vakitlerinde Zaman bey'le çalışmaktadır.
Muko, Sevginin annesidir. Sevgi ile birlikte yaşayan ve kızını gözünden sakınan Muko,
kızı Sevginin hata yapmasından daha doğrusu yanlış insanlarla beraber olmasından çok korkmaktadır.Sevgi için anne, hizmetli yada gardiyan görevi görmektedir.
Sevgi'nin hastalığına çare bulma arayışı ile Zaman Bey ve Cunda da toplanan bu insanların hayatı bir anda değişiverir.
Sevgi, Zaman Bey'e hastalığı için geldiğini anlatır ve hastalıkların ruhsal bir sebebi olduğunu öğrenir.Zaman Bey doktor olmadığını bununla birlikte hastalığın ruhsal sebebinin keşfedilmesi halinde şifanın gelebileceğini söyler Sevgi'ye.
Grup terapisi şeklinde yapılan Aile dizimi sistemini başlatır.
Sevginin babası gözünün önünde öldürülmüştür. Zaman bey, orada bulunan kişilerden bu anı canlandırmalarını ister. Biri Sevgi rolüne diğeri Sevginin babası rolüne bir diğeri de annesi rolüne girer. Sevgi bu olayı yaşadığında 7 yaşlarındadır. Lunapark'da babası iledir. Elinde de nar meyvesi vardır ve onu yemektedir. Devrimci olan babası gözleri önünde vurulan Sevgi, babasının üstüne eğilip ağlarken annesi gelir ve Sevgi'nin sırtına yaslanarak ağlamaya başlar.
Gerçekte babanın ölümünü yarattığı korku, endişe ,öfke Sevgi'de birikim yapmıştır.
Annesi ise kocasına sarılmak yerine Sevgi'ye tutunmuştur. Sevgi, o, andan sonra annesinin destekçisi hatta evin erkeği rolünü üstlenmiştir. Şimdiye kadar da duygusal bir ilişkisinin olamamasının gerçekte ruhsal sebebi budur. O, anın tekrar yaşanması sevgide sıkışan duyguları açığa çıkarmış ve olanı olduğu gibi kabul rahatlamasını sağlamıştır.
Bu rahatlama onun hayata bakış açısını değiştirmeye başlamıştır. Ayvalık'da ev tutan
ve seanslarla birlikte rahatlayan Sevgi'nin testlerinde olumlu yönde iyileşme görülmüştür.
Hatta kendisine aşık olan Fikret'den hoşlanmaya başlamış ve onunla birlikteliğe bir şans bile vermiştir, üsteki annesinin karşı çıkmalarına rağmen.
Leyla'nın hikayesi, son derece meraklı hayatı umursamaz görünsede etrafına arkadaşlarına son derece duyarlı olan Leyla, seansı deneme konusunda oldukça istekli
davranmıştır. Yapılan seansta Leylanın seçtiği erkek ve kadın rollerine girenlerden alınan rapor, her yer sallanıyor, neredeyim ben derken ,kadın figürde aynı sallanmayı hisseder
hatta kafasının arkasının ağrısızını sonra boğulma hissi ve nefessiz kalma.
Tüm bu yaşananlar başlangıçta çok anlamsızdır.Yalnız Leyla denize hep girmeye korktuğunu hatırlar. Sonraki hikayenin tamamı ise şu şekilde gelir. Giritten mübadele sırasında Türk ile evli olan büyük anneanne, yanında taşıdığı altınlar sebebiyle
sandalcı tarafından başının arkasından vurularak denize atılmış ve boğularak ölmüştür.
Zaman bey, Denizde ölen büyük anneanneyi onurlandırmasını ister Leyla'dan.
Seanstan bir süre sonra Leyla, oğlunun denizde su yutmaya başladığını fark eder hiç düşünmeden onu koşup kurtarır. Bu sayede farkında olmadan deniz korkusunu aştığını anlar.
Eşinin çalışamaması ve kaçakçılıktan aranması sebebiyle gelir kaynağı kalmayan Leyla, çok sevdiği kıyafetlerini satışa çıkarmak zorunda kalır. İşte tam da bu sırada
onurlandırılan büyükanneanne'den (Eleni) kalan Girit deki mülkün satılmasıyla iyi bir miktar paranın gelecek olduğu haberini alır. Babasının bu parayı almak için Leyla'ya koştuğu şart, eşinden boşanmasıdır. Leyla, bu durumu kaçak olarak saklanmasına yardım ettiği kocası Erdem'e aktarır. Erdem kabul etmesini söyler ve çocuğu ile birlikte Yunanistan'a geçme konusunda Leyla'yı ikna eder. Leyla yasal olmayan yollardan Yunanistan'a Erdem ile geçecekken, binecekleri teknenin güvenli gelmemesi sebebiyle vazgeçer. Bununla birlikte polis Leyla ve çocuğunu yakalar. Diğer yandan Bot'da olan Erdem'de yakanın hapse atılır. Leyla ceza almadan kurtulur.Artık kendi hayatına devam etmeli ve çocuğuna bakabilmelidir.
Ada, yaptığı son ameliyatını elinin titremesi sonucu tamamlayamamış hatta
mevcut hastenesinden ayrılmak zorunda kalmıştır.Diğer yandan da kendisine teklif edilen Belçika'daki 2 yıllık çalışma teklifi de geri alınmıştır. Bu sorunlar ve eşi Selim'inde kendini aldattığını öğrenmesi Ada'yı aşırı yıpratmıştır. Evlenmeden önce aşık olduğu Toprak'ın kendini aldatmasından sonra eşinin de aldatması hayatını alt üst etmiştir. Bu olaylar, niçin hep benim başıma geliyor, diye düşünerek sorgulamaya da geçmiştir.
İşte tam da bu sırada arkadaşlarının desteği, hatta zorlamasıyla Zaman Bey'den seans almaya razı edilmiştir. Yapılan grup seansı düşünülenlerin dışına bir sonuç getirmiş ve Ada'ya çok saçma gelmiştir. Ada rolüne giren kişiden rapor alınmış ve Adanın kalbinin sıkıştığı konu edilirken, Zaman bey, ailede öldürülen bir kişi olup olmadığını sormuştur. Çünkü aileden bir kadın ve adam rolüne girenlerin verdiği rapor çok ilginçtir.
Ada, inanmasa da annesine telefon ederek ailede yaşanan bir böyle olay olup olmadığını sorar ve olmadığı yönünde yanıt alır.
Diğer yandan seansta anlatılan gelincik tarlası Ada'nın sürekli rüyasında görüp korkarak uyandığı sahneden başka bir şey değildir. Tüm bunları düşünürken Ada'yı annesi arar ve
anneannesinin ablasının savaş sırasında, eve gelen komitacılar tarafından tecavüze uğradığını ve babası tarafından tüfekle vurulup öldürüldüğünü öğrenir.
Ailede hiç konuşulmayan bu olay unutulmaya terk edilmiştir.
Seans sırasında erkek rolünü canlandıran kişinin tüfek gibi tuttuğu eli titremiştir.
Ne gariptir ki Ada'nında eli titremektedir. İşlenen cinayet namus meselesi yüzünden
sevgi ve aşk meselesi yüzünden yaşanmıştır. Gerçekte Ada'da hep ayakları üstünde durmaya, sert kalmaya, aşk ve sevgi konularına kendini kaptırmamaya çalışmaktadır.
Hatta çocuk da istememektedir. Nasıl istesin ki, büyük dedesi kızını(çocuğunu) vurmuştur.
Bu seans sonrası Ada, elinin titremesinin geçtiğini fark eder. İlginç olan da budur ama
nasıl geçmiştir ?
Bu arada seans sırasında Zaman bey, Ada'ya aklı ile duyguları arasında seçim yapmak zorunda kalacağını söylemiştir. Hemen akabinde Ada, kocası Selim'e kızıp Toprak ile yatmıştır. İçten içe ikisinin de birbirlerine olan aşkı devam etmektedir.Ada, Toprak'a hissettiklerini hiçbir zaman Selim'e hissetmemiştir.
Tüm bu olaylar olurken Ada'nın annesi beklenmedik bir şekilde onu görmeye gelir.
Oysa Ada, annesini görmek ve konuşmak istememektedir çünkü annesi, babası çok hasta iken onu bırakıp evden gitmiştir.O zamandan sonra Ada, annesini affetmemiştir.
Ada ile konuşamayan annesi onun yanından ayrılır. Bu olayın hemen akabinde hastaneden haber gelir, annesi kalp ameliyatına alınmıştır ve bir senedir bu konuyla ilgili sağlık sorunu yaşamaktadır.Ada, bu haberlerden sonra tekrar Zaman bey'e başvurur. Zaman bey, ailenin kadınlarını, kendi de dahil taşlarla temsil ettirir. Ada'nın anneannesi, annesinin babasıyla evlenmesini hoş karşılamamış hatta kocası Gürcistan'a iş için gittiğinde kızına eşinin onu aldatacağını söylemiştir.
Bu arada taşlarla temsil edilen kadınlar, öldürülen teyzeye kadar gider.Öldürülen teyze
aslında birini beklemektedir. Babası onu öldürmeye götürürken annesi tarafından sahiplenilmeye ihtiyacı vardır. Tüm bunlar Ada'ya fark ettirilir. Taş dizimi ölen büyük teyze'nin annesi tarafından sarılıp kucaklandığı varsayımı altında tekrar düzenlenir.
Yaşanan ne ise olduğu haliyle kabul edilir.
Tüm bunların yapılması Ada'yı rahatlatır fakat annesi ölür.
Ölüm sonrası, annesine ait olan bavula bakan Ada, babasının Gürcistan'da başka bir ailesi olduğunu ve çocuğu olduğunu öğrenir. Oysa yıllarca annesini babası ile ilgili suçlamıştır.
Diğer yandan hayatındaki iki önemli erkek, Eşi Selim ve Toprak'da onu aldatmış ve başka kadınlardan çocuk sahibi olmuşlardır, aynı babası gibi.
Aynı çantada babasına ait başka bir şey daha vardır, bir nal. Bu nal bize, Ada'nın babasının da göçer bir aileden geldiğini göstermektedir. Dizide bir sahnede bulaşıcı hastalık taşıyan göçer bir aileye mensup küçük çocuk, onu tedavi eden doktora bırakılmıştır. Çocuğun gerçek ailesinden kalan babasının ona verdiği sadece bir naldır. Ada'nın babasının ruhunda da göçerlik vardır, aynı gerçek aşkı olan Toprak'ın ruhunda olduğu gibi.
Diğer yandan annesini ve kadın ataları kabul etmeyen Ada, aslında kendi duygularını ve kadınlığını red etmektedir. Bu durum, onun hayatını ve tüm ilişkilerini şekillendirmektedir.
Toprak, kendine ve hayatına bir türlü yön veremeyip savrulup durmaktadır. Toprağın seansında role giren kişiler Toprağın Ateş üzerinden atlamaya korktuğunu tesbit etmişlerdir.Tam şenliklerin yapıldığı ateşten atlanan gece, babası jandarmalar tarafından tutuklanmıştır.
Sonrasında Toprak rolüne giren kişinin kendini yalnız ve çaresiz eli kolu bağlı hissettiği söylenir.Zaman Bey Toprağa ailede mahkum olan kişi var mı diye sorar, Toprak, Zaman Bey'e dedesinin suçlanarak hapse atıldığını ve idam edildiğini söyler.
Suçsuz olduğu ise ölümünden sonra ortaya çıkmıştır. Toprak da dedenin yasını tutmaktadır.Dedesini onurlandırmak adına onun gibi olduğunu göstermek adına eli kolu bağlıymış gibi hareket etmektedir.
Toprağın yaşamındaki diğer bir konu babasının, onun müzikle uğraşmasını iş olarak görmemesi ve bir baltaya sap olamadığını düşünmesidir.Hatta ona, sen adam olmazsın demiştir. Toprak'da tüm yaşamı boyunca adeta babasına adam olmayacağına dair inancını kanıtlarcasına oradan oraya savrulmuş, bir iş tutturamamış, sevgisine de sahip çıkamamıştır. Türkiye'den ayrılmış , Hollanda'da yaşamaya başlamış ve Hollandalı bir kadından bir kız çocuğu sahibi olmuştur. İlişkileri yürümeyince ondan da ayrılan Toprak, kızının da sorumluluğunu alamamıştır aslında.Şimdilerde ise yaşamını toparlamak için Almanya'da tanıştığı Zaman Bey'in peşinden Cunda'ya gelmiştir.
Türkiye'ye gelmeden önce yaptığı en önemli vukuat eski eşinin erkek arkadaşını,
kızına iyi davranmadığı için dövmesi olmuştur.Bu tüm işleri karıştırmış, Hollanda'ya tekrar geri dönmesine engel olur hale gelmiştir. Kızı onu sürekli çağırırken o, eli kolu bağlı
bir şey yapamaz konumdadır, aynı dedesi gibi.
Fikret'e gelince ,üvey annesinin kendisini dövmelerine eline sağlık karıcım şeklinde karşılayan babasını hiç affetmemiştir. Yapılan seanslarda Zaman bey babasını kabule geçmesini söylese de bu konuda bir şey yapmamıştır.
İşlettiği lokanta kazanç sağlayamayıp kapandığında, Zaman Bey'in öğüdünü dinlemeye karar veren Fikret babası ile temasa geçmiştir. Çünkü baba figürü, para, bolluk, bereket demektir. Kişi babasını kabul etmediğinde hayatında bolluk ve bereket kapısı da kapanmaktadır. Fikret'i babası ile görüşmeye teşvik ederken beklenen yapılanın affedilmesi değildir. Kimse kimseyi affedemez, kimse bir diğerinden üstün değildir.
Hayat yolculuğu daha bitmemiştir. Kimse ne yaşayacağını ve yaşatacağını bilemez. Beklenen sadece olanı olduğu gibi kabul etmektir, o kadar.
Babası, kendi bilgi, kültür ve yaşam deneyimi ile bilebildiğini ve öğrendiğini yapmıştır.
Bu arada Fikret, enteresan bir şekilde babası ile temasa geçmenin faydasını hızla görmüştür. Çünkü Leyla, büyük anneannesi Eleni'den kalan gayri menkulün satılmasıyla aldığı parayla restoran açmaya karar vermiş ve Fikret'e ortaklık teklif etmiştir.
Leyla'nın tek bir şartı vardır, lokantanın ismi Eleni'nin yeri olacaktır.
Fikret'in hayatındaki değişim sadece bununla sınırlı değildir. O, Sevgi'ye aşıktır. Sevgi, onun ilgisini anlamış ve bu ilgiye karşılık vermiştir. Yalnız bir sorun vardır, Sevgi'nin annesi bu durumu hiç hoş görmemektedir. Çünkü Fikret üniversite okumamışken, Sevgi avukattır. Yalnız aşk, herseyini üstündedir. Her şey değişir kabuller gelir.
Dizi Sevgi ile başlar ve Sevgi ile biter. Her şey iyi giderken, Fikret ile Sevgi evliliğe adım attıkları sırada, Sevginin annesi ,ona bir mektup yazar ve babası ile ilgili Zaman Bey'in sır dediği gerçekleri açıklar.
Yıllardır babası bildiği ve yasını tuttuğu adamın, babası olmadığını öğrenir. Kuyumcu'da tanışan babası ve annesinin birbirini çok sevdiğini ve birlikte olduğunu öğrenir.
Devrimci olan babası öldürülünce onların yaşadıklarını bilen babasının en yakın arkadaşı, annesi ile evlenerek Sevgi'ye ve annesine sahip çıkmıştır.
Bu olayı öğrenen Sevgi, kendini bırakır, adeta yığılır. Bu dönemde hastalığı iyi gittiği için ilacı da bırakmıştır. Hastaneye götürülen Sevgi'nin değerleri tekrar bozulmuştur.
Leyla, onurlandırdığı Eleni'nin anısını yaşatmak için adada Fikretle birlikte restoran açar, böylece çalışma hayatına adım atar.
Sevgi'nin de teşviki ile zor da olsa seans alan Selim'in anılarında deprem vardır.Anne ile toprak altında kalma ve annenin ölümü.Selim annesini öylece bırakmak zorunda kalmıştır.
Sonraki yaşantısında karısı Ada'yı annesinin yerine koymuş ve onu bırakmak istememiştir, üstelik mutlu olmadığı halde. Kader onu belkide olması gereken doğru yere sürüklemiştir. Tek gece birlikte olduğu ve onu çok seven kadının kendisinden hamile kalması hayatının rayını değiştirmiştir. Çünkü hep çocuk isterken Ada, hiç çocuk istememiştir.
Tüm bunları fark eden Ada, onu çocuğunun annesi ile birlikte olması için bırakmıştır.
Her şey olup biterken, Ada ve Toprak, tekrar denemeye karar verirler.
Hatta birlikte Hollanda'ya gitme konusunda anlaşırlar, tam da bu esnada
Toprak'ın eski eşi ve kızı Flor adaya çıka gelir.
Bu durumda Ada'ya tekrar yalnızlık düşmüştür.
Yalnız artık kararlıdır, geçmişin yüklerinden kurtulacak ve yaşamına öyle devam edecektir.
Comments