top of page

Yaratılış masalı

Size masal gibi geleceğini düşündüğüm için bu adı verdim.

Yazıyı okurken size masal gibi gelse bile, her masalda bir ders olduğunu ve masallara ihtiyaç olduğunu düşünerek okursanız çok mutlu olurum.




Zeus Tanrı.... Gökyüzünde melekler, periler, galaktik gruplar ve elflerle toplantı yapıyormuş, konuşma yapmak için kürsüye gelmiş.

Yeni bir varlık yaratıyorum ve ben o varlığa insan adını verdim.

İnsan, hepinizden üstün olacak özgür iradesi ile seçim yapabilecek ve kendi kaderini kendisi belirleyecek. İyilikte yapabilecek, kötülükte.

Seçim hakkı olacak ve seçimleri ile kaderine yön verebilecek.

İnsan ırkı, yeni yarattığım 'DÜNYA' adlı gezegende yaşayacak demiş.

Ben bu gezegene hiç müdahale etmeyeceğim.

İnsan doğru yolu bulacak ve insan ırkına aynı sizin gibi, sonsuz yaşam vereceğim.

Bu gezegendeki oyun çetin geçecek.

Dünyada muhteşem güzellikler olacağı gibi kavgalar, savaşlar, açlık, yokluk hastalıklar da olacak. İnsan bunlarla başa çıkacak.


Sonsuz yaşam hakkını, yine İNSAN'ın kendisinin seçimleri ile belirleyeceği farklı yaşam periyotları ile sağlanacak. (reenkarnasyon)

Öğrenim süreci baya zorluklarla dolu olacak ki, buna ancak yeni yarattığım 'İNSAN' varlık grubu dayanabilir demiş.


Bu duruma en başta melekler bozulmuş

"Zeus... Tanrım... Sana bağlılığımız sonsuz." Niçin böyle bir varlığa ihtiyaç duydun diye kıskançlıklarını dile getirmişler.

Bu söylem, aralarında bölünmeye bile sebep olmuş.

Tanrı beni sevmiyor diyen ve koşulsuz iteat eden , "İNSAN" benden değerli diye düşünen hizmetkar melekler birinci grubu oluşturmuş.

Tanrı beni sevmiyor, ben "İNSAN" varlıktan daha değerliyim diyen isyankar melekler ise ikinci grubu oluşturmuş.


Egosu yüksek galaktik (uzaylı) grup ise melekleri çok saf, perileri çok güçsüz ve elfleri ise çok değersiz görüp yaşamına devam ediyormuş. Tanrı Zeus'u aydınlanmış varlık diye tanıyormuş .

Sadece salt enerjiye inanıyormuş. Bu zorlu grup, Zeus'a kızgın, başımıza şu aptal varlık

"İNSAN" da mı çıktı diye düşünmüşler.

Yalnız merak etmekten de kendini alamamışlar.


Peri grup ise en naif ve narin grupmuş ki, kadını da erkeği de son derece alınganmış.

15 santim boylarında olan bu grup boylarından dolayı, zaten kendini minik ve zayıf hissederken iyice korkmuş ve üzülmüş .


Elfler ise diğerlerinden farklı olarak zaten diğerleri ile hesabı ve yarışı yokmuş. Son derece umursamaz davranmışlar.


Derken Tanrı Zeus, "İNSAN"ı yaratmış, çok estetikmiş, görüntüsü çok ilgi çekiciymiş

Bu sadece bedeni imiş ve tüm varlık grubunun görüşüne hazırmış.

Fakat henüz hareket etmiyormuş çünkü ruhu yokmuş.

Asıl büyük oyun şimdi başlıyormuş.


Ruhu ne olacakmış,


Varlık gruplarından insan bedeni ile çok ilgilenenler olmuş.

Zeus, "Tanrı artık oyunu başlatma zamanı geldi" demiş.


Kim bu bedende ve kendi ruhunu taşıyarak, dünya gezegenindeki zorlu oyunda oynamak ister? Var mısınız?


Ödül ne diye sormuş varlık grupları?


Tanrı Zeus, gök gürültüsünü andıran güçlü bir sesle demiş ki, "Sonsuz yaşamında öğrendiği deneyimler onu tanrısal yapacak".


Ve tüm insanlar bu tanrısallığa erişecek, yalnız siz sahip olamayacaksınız.

Şimdi oyunun rengi değişmiş.

Varlık grupları isteseler de,i stemeseler de bu oyunu oynamak gerektiğini fark etmişler.


Tanrısallığa erişmek, oyunun şifresini çözme hızınıza bağlı olacak.

Kim hızlı çözerse, o Tanrısallığı ilk önce alacak.


Ödül birçok varlık grubuna cazip gelmiş doğrusu ve ruhlarını insan bedeniyle birleştirmişler ve dünya gezegenine gelmişler. İnsanın yaratılışı tamamlanmış.


OYUN başlamış..


Tanrı sadece iki önemli bilgiyi söylemeyi atlamış,

Bir kez oyuna giren, varlık grubundan ayrılıyor ve geriye dönemiyormuş .

Artık hayatına insan olarak devam ediyormuş. İkinci bilgi ise insan bedeninin, duyguları,

hırsları ve şehvet duygusu olduğu imiş. Dahası bedenindeki acıyı derinden hissediyormuş.


Ve o günden beri, Dünya gezegeninde oyunu oynamaya devam ediyoruz.

Sonsuzlukta ve zaman ilizyonu ile..,

İnsan bedeninde.....

Farklı varlık gruplarından gelen ruhlar olarak, tekamül etmeye ve tanrısal olmaya

çalışıyoruz.

Son Yazılar

Hepsini Gör

Commenti


bottom of page