
TUSAŞ firma saldırısı psikolojinin en önemli konularından biri olan Psikolojik travma konusunu yeniden gündeme getirdi. Gerçekte bu konunun 6 şubat 2023 depremi sonrasında daha çok dile getirilmesi ve bu konuyla ilgili organize ekiplerin oluşturulması gerekiyordu fakat konu orada kaldı. Herkes can, mal kayıpları, zorunlu göçler ve deprem bölgelerine yardım gönderme seferberliğine girmişti. Deprem bölgesine psikolojik destek için birçok psikolog gitmesine rağmen yeterli gündem yapılmadı ve düzenli hale getirilemedi.
Diğer yandan TUSAŞ saldırısı ve 6 şubat depremi irdelendiğinde ikisi de psikolojik travmanın konusu olmakla birlikte kökenleri farklıdır. Deprem, sel, tsunami gibi felaketler doğanın yarattığı travmalardır ve toplumun geniş bir kesimini etkiledikleri için nispeten daha kolay atlatılan travmalardır. Bununla birlikte insan tarafından yaratılan savaş, patlama, kaza, saldırı, tecavüz, işkence, aile içi şiddet ve çocuklukta yaşanan taciz ve ensest gibi sebeplerle yaşanan travmaların kabullenilmesi ve iyileşmesi oldukça zordur, özellikle tekrar eden süreçler içeriyorsa.
Madem psikolojik travma konusunu konuşuyoruz, isterseniz anlamayı kolaylaştırmak için tanımını yaparak devam edelim. Psikolojik travma; kişinin ruhsal, bedensel varlığını ve bütünlüğünü tehdit eden aniden gelişen olayların yarattığı kişiyi aşırı korkutan, dehşete düşüren, çaresizlik hissi yaratan olaylara travma denir.
Travma yaşayan kişilerde yaşam alanı tehlikeye girdiği için oldukça yoğun endişe ve kaygı ile yaşama ve insanlara karşı güvensizlik görülmektedir. Stres seviyesindeki artış, depresyon, panik atak ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi psikolojik sorunların yaşanmasına yol açabilmektedir.
Yukarıda detayı verilen psikolojik rahatsızlıklardan travma sonrası stres bozukluğu psikolojik rahatsızlığını aktarmak isterim. Çünkü bu rahatsızlığın uzun süreli depresyon, uyku bozukluğu,
Anksiyete ve panik atak ile karıştırılması mümkündür. O yüzden psikologlar
Danışandan anemnez alırken çocukluğunda ya da geçmişinde psikolojik travmaya yol açan olaylarla karşılaşıp karşılaşmadığını kesinlikle irdelemelidir. Rahatsızlığın kökeni tespit edilmeden uygulanan tedavi de yeterli sonuç vermeyecektir.
Konumuza devam edecek olursak, psikolojik travmaya sebep olan olaylar Mental bozuklukların
Tanısal ve Sayımsal el kitabında(DSM-5) aşağıdaki şekilde tanımlanmıştır.
Travmaya yol açan olayı deneyimlemek, travma yaratan olaya şahit olmak, aile ve yakınlarından birinin başına bu olayın geldiğine şahit olmak, bir aile üyesinin veya arkadaşının doğrudan ölüm tehdidi altında olduğunu bilmek, travmatik olayların kanıtlarını toplayan ekipte olmak ve bu ayrıntıları öğrenmek (polis memurları, kanıtı ve delil toplayan gruplar vb) travmaya yol açan olaylar travma sonrası stres bozukluğuna sebep olur.
Travma sonrası stres bozukluğunun belirtilerine gelince uykusuzluk, kabuslar görme, aynı olayın tekrar tekrar hatırlanması, olayın sürekli tekrarlanacağı korkusu ile kendini rahatsız hissetme,
irkilme refleksinde artış, sinirlilik hali, gelecek ile ilgili güvensizlik ve plan yapamama, olaylara ve insanlara yabancılaşma, olayı hatırlatacak durumlardan kaçınmayı söyleyebiliriz.
Travma konusunda çalışan psikologlar ile yaptığım görüşmede travma kurbanlarının duruşundan gösterdikleri tepkilerden bakışlarından bu durumu anlayabildiklerini de
bilmekteyim. Özellikle insan eliyle travma yaşatılan danışanlarla çalışan psikologların da zaman zaman psikolojik yardıma ihtiyaç duyabileceğini ilave olarak söylemeden geçmeyelim.
Diğer yandan Türkiye’de doğal afetlerin yaşanma sıklığı, jeopolitik konumun getirdiği asker ve polislerin şehit olmasının sık yaşandığı ve kadına ve çocuğa yönelik şiddet ve benzeri olayların gündemden düşmediği ülkemizde travma konusunda çalışan uzman ekiplerin yetiştirilmesinin gerekliliğini hatırlatmak istiyorum.
Yazımı sonlandırırken 23 ekim 2024 tarihinde Ankara’da yerleşik Türk Havacılık ve Uzay Sanayi'ne (TUSAŞ) yapılan saldırıda hayatını kaybeden 5 vatandaşımıza Allahtan rahmet ve 22 vatandaşımız da acil şifalar diliyorum.
Comments