top of page

Sevgililer günü...



Ayşe sabahtan yorgun ve bezgin bir şekilde yataktan çıktığında ,mutfağa kadar yürüyecek

gücü kendinde bulamıyordu.Gene bir sevgililer günü gelmişti ve o yalnızdı.

Ne kadar talihsiz bir gündü.Eli telefona uzandı ve aranjmanlarını çok beğendiği çiçekçi Abdullah' ı aradı.Kendine 12 adet gül ısmarladı.Üzerine de bir not koydurdu.

"Sevgilim ,sevgililer günün kutlu olsun." Kendini çok iyi hissetmişti.Çiçekçiye adresini yazdırdı ve çiçeğin, dairesinin kapısının önüne bırakılmasını istedi.Apartmandaki diğer daire sakinlerinin de görmesini istiyordu.Nerede ise 3 yıldır gerçek bir ilişki yaşamamıştı.Bu sayede bir birlikteliği olduğunu herkese ispatlamak istiyordu.


Genç kadın, sevgililer gününde eşinin ona hediye alıp almayacağını merak ediyordu.

Niye diye geçirdi içinden, şimdiye kadar bir hediye yada bir çiçek bile almamışken bu yıl beklentiye girdim. Bunun için uzun uzun düşündü. Gerçekte önemsediği halde önemli değilmiş gibi davranmıştı şimdiye kadar. Alışverişi pompalamak için yapılan bir gün, diye düşünüyordu eşi. Artık bu yorumları dinlemek istemiyordu.O ,bir kadındı ve kadınların duyguları vardı.İnceliklere ihtiyacı vardı.Kadınlar Venüs'ten gelmişti Marstan değil.


Orta yaşlı adam ne yani diyordu, hep erkekler mi kutlamak zorunda sevgililer gününü.

Ve devam etti, niçin hep erkekler kadınlara hediye yada çiçek almak zorunda..

Karım bana niye çiçek göndermiyor , yada yatağımın yanına güzel notlar bırakmıyor.

Erkekler de insan değil mi ?

Onların duyguları yok mu ?

Sevilmek ve değerli hissettirilme durumu niçin kadınların tekelinde.


Tarladan eve dönen Emine, kendini oldukça yorgun hissediyordu.Kayınvalidesi bakıyordu çocuklarına. Ev işlerine yardımı olmasa da çocuklarıyla ilgilenmesi genede çok büyük iyilikti.Eve döndüğünde yemek yaptı ,evi topladı ve sofrayı hazırladı.Eşi kahveden geldiğinde her şey hazır olmalıydı.Akşam yemeği her zamanki gibi televizyonun önündeki masada yenecekti.Eşi yemek yerken televizyon seyretmekten hoşlanıyordu.Haberler arasında Sevgililer günü ile ilgili reklamları gördü, Emine.

O ,karadenizli kadındı.Çayı toplama işi kadınlarındı karadenizde. Çuvallarla taşınan çay genellikle kadınlar tarafından taşınırdı.Üstelik çuvalların kilosu 25-40 kilo arasındaydı.Erkekler ise kahvede otururdu.Sevgililer günü mü diye geçirdi içinden ben hediye falan istemiyorum.Erkeğim benimle birlikte çalışsın yeter. Benim için en büyük hediye bu olabilir ancak.Kendimi öyle yalnız ve değersiz hissediyorum ki.


Yaşlı çift ,sımsıkı sarılarak birbirlerine , sevgililer günlerini kutlamaktaydı.

Sonra gülerek, camın önündeki koltuklarına oturdular ve kahvelerini yudumlamaya başladılar.Minnettarlıkla bakıyorlardı birbirinin gözlerine.50 yıldır birlikteydiler.

Kahvelerini içerken çocuklarının ve torunlarının doğum günlerini evlilik yıldönümlerini ve diğer bütün güzel olayları konuşarak gülüyorlardı birlikte.

Şükranla doluydu kalpleri.Sağlıklıydılar ve birlikteydiler ,bundan güzel ne olabilirdi.


Sabahtan 5' de heyecanla uyanmıştı ,çiçekçi Abdullah.Geçen haftadan beri tatlı bir telaş içindeydi.Nede olsa sevgililer günü geliyordu..Dün bütün gün, sevgililer gününde hazırlayacağı aranjmanlar için düzenlemeleri yapmıştı. Sabah erkenden hayal ettiği aranjmanları yapacak ve saat 8' den itibaren satışa hazır hale getirecekti.

İyi ki sevgililer günü vardı.Anneler gününden ve öğretmenler gününden bile daha çok çiçek satışı oluyordu ,sevgililer gününde.Bu günü sadece kazanç için sevmiyordu, Abdullah.Yaptığı güzel çiçek buketlerinin, birbirini seven çiftlerin elinde olması onu çok mutlu ediyordu.Çiçekçilik sanatsal olduğu kadar ,duygusal bir işti gerçekte.

O, da duygusal bir adamdı.


Sevgililer günü...

Güzellikleri ve mutlulukları,

Mutsuzlukları ve gönül kırgınlıklarını barındırıyor bu güzel gün.

Aslında, 365 Gün içinde sadece bir gün.

Çok büyük anlam atfetmeyi bırakarak, minik jestlerle ve davranışlarla birbirimizi

sevdiğimizi hatırlatabileceğimiz günlerden sadece biri.




Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page