top of page

Mükemmel olmazsanız ne olur?

Güncelleme tarihi: 10 Tem 2020

Kaç kişi mükemmel olmaya çalışıyor aranızda?

Bir çoğunuzun itiraf edemese bile mükemmel olmaya çalıştığını tahmin edebiliyorum.

Sıkı durun ikinci soru geliyor.

Kimin mükemmellik anlayışına uymaya çalışıyorsunuz ?

Annenizin mi?

Babanızın mı ?

Büyükanne ve babalarınızın mı?





Yaaaa bu konuyla ilgili tez bile yazılır.

Mükemmel olmak adına nelerden vazgeçtiğinizin farkında mısınız?


Gerçekten kendiniz olmaktan, yeteneklerinizden, gülmekten belkide aşktan ,sevgiden, kısacası mutlu olmaktan .......


Düşünün bir kere her şey çok mükemmel olursa, hayatın tadı kalır mı ?

Kurduğum cümle size garip mi geldi?

Mükemmel olmamanın hayatımıza katkısı ne olabilir.


Uyumsuzluğun uyumunu yaşayabiliriz.

Daha doğal, daha renkli ve daha kendimiz olabiliriz.


Daha girişimci oluruz.Hata yapmamak ve mükemmel olmak adına denemekten korktuğumuz birçok şeyi deneyimleyebiliriz.


Belki gerçek yeteneklerimizi ortaya çıkarabiliriz.

Ne demek bu şimdi mi diyorsunuz ?

Hemen cevap verme hakkımı kullanıyorum.

Çok sevdiğim arkadaşlarımdan biri astroloji alanında mükemmel bilgiye sahip.

Bu konu üzerinde 20 yıldır çalışmasına rağmen bu alanı işi olarak seçmemiş ve seçmeyi de düşünmüyor.Seçerse ,ailesinin mükemmel olma anlaşına uyamayacağına inanıyor.

Ne iş mi yapıyor ? Bankacı..

Sonuç; yeteneğini ve bilgisini sevdiği alanda kullanmıyor.Bu yüzden de aslında kendini mutlu hissetmiyor.


Diğer yandan ,hem biz hem de hayatımız mükemmel olmaz ise belkide problem çözme konusunda kendimizi geliştiririz ne dersiniz?


En büyük örnek ülkemiz değil mi ?

Hiç bir şeyin mükemmel gitmediği ve sürekli ekonomik kriz yaşayan biz Türkler, doğal bağışıklığa sahibiz galiba.Hayatta kalma ile ilgili hızla aksiyon alabiliyor, yöntem geliştirebiliyor ve üstelik uyum sağlayabiliyoruz.


Çok daha değişik bir bakış açısı ile ,mükemmel olmadığımız zamanlar , belkide yaşantımızın en komik zamanları olabilir.


Bu konuyla ilgili de kendi hayatımdan örnek vermek istiyorum.Yıllar önce uluslar arası halk dansları yarışmasının yapıldığı Fransa'nın Dijon şehrine yarışmaya katılmak ve gösteriler yapmak için gitmiştik.

Yarışmada birinci olduk.Bu başarıda ,danslarımızın Avrupanın diğer ülkelerinin danslarından farklı olmasının da katkısının büyük olduğunu söyleyebilirim.Yarışma sonrasıda bizi ağırlayan festival komitesi bizi çevredeki köy ve kasabalara gösteri için götürdü.İşte bu gösterilerden birinde ,koreografiyi karıştırdım.Ben karıştırınca, ekip arkadaşlarımda karıştırdı. Kareografide hareketlerimiz birbirini tamamladığı için ,diğeri ne yapacağını bilmiyordu.Tecrübeli arkadaşımız hızla kendi etrafında dönmeye başladı.Tabi sonrası da karıştı.Durum o kadar komikti ki herkes birbirine bakıp kendi etrafında dönüyordu.Fransızlar koreografiyi anlamadıkları için ne olduğunu fark etmediler.Biz o kadar güldük ki, en çok alkışı o gösteride aldık.Dijon ve festival anılarımı hatırladığımda, en çok aklımda kalan anı ise bu gösteri olmuştur.Hala hatırladıkça gülmekten kendimi alamıyorum.

Tüm bunları yazarken, aklıma komik bir şey daha geldi.

Geometrik şekillerden “yamuk” şekli,“Kare”den daha mı değersiz?


Evet bu kısacık komik soru gerçekte tam da dip nedeni açığa çıkarmıştı.


Dip düşünce "değersizlik duygusu" idi. Mükemmel olmaz isek değerli olmaz mıydık ?


Tabi ki öyle değildi de biz öyle VARSAYIYORDUK..konu buydu.



Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page