Oldukça azimli ve kararlı genç bir kadındı karşımdaki.Eşine az rastlanır bir tutku ve azmi vardı.Onunla sohbet etmekten oldukça keyif alıyordum.Aslında kendimi görüyordum onda.Ayda bir koçluk görüşmesi gerçekleştiriyorduk, bir ay sonrası için randevuyu da aynı anda kesinleştiriyorduk.Müthiş planlıydı, ajandamı oluşturduğumda çok daha rahat hareket edebiliyorum diyordu gülerek.
Bugünkü konumuz kontrolcülüktü, aslında henüz kendisi de farkında değildi.Son bir haftadır neyi fark ettim biliyor musunuz? dedi .Olmasını istediğim konu neyse, onunla ilgili çalışmaya başlıyorum ve tüm odağım o, oluyor.İşin tüm aşamalarını inceliyorum ve olmasını engelleyebilecek olası sorunları tesbit ediyor ve onlara olası çözüm önerileri geliştiriyorum.Gülmeye başladım tam bir stratejistsin yani diyorum ona.Strateji geliştirme ve tüm kaçakları önceden tesbit ve çözüm üretme, tam bir analitik yaklaşım örneği.
Anlattıkları bir işin sahiplenilmesi yönetilmesi için iyi gibi görünse de sorun
şuydu ki ;olumsuzdan beslenme ve çok kontrolcü bir durum ile karşı karşıyaydık.
Nasıl mı ?.... Bakın nasıl ?
Başaramayacağım korkusu ile aşırı çalışma.
Muhakkak sorun yaşanacağı kaygısı ve varsayımına sahip olma.
Tüm aksiyonları olumsuza göre hazırlama.
Olayı ve insanları kontrol etme ve yönetme, yönlendirme çabası.
Sonuç ;ortaya kaliteli bir iş tabiki çıkıyordu.Çok çalışılarak her detay düşünülüyordu çünkü..Olumsuz olma ihtimaline karşılık önlem alınıyordu.İnsanlar organize edilip, yönetilip yönlendiriliyordu.Sonuç aşırı yorgunluk, başarının zevkine varamama hali.
Sevgili danışanımın durumu buydu.Hayatı hakkında ulaştığı yargı ise "her şey çok zor oluyor hayatımda" idi.
Danışanımın tüm varsayımları ,olmama yada sorun çıkma ihtimali üzerineydi.Yani bakış açısı tümüyle olumsuzdu.Bu durum olası sorunu ortadan kaldırmak için her noktayı kontrol etme gereğini doğuruyordu ki ,sadece kendi kontrolüne güveniyordu.Diğerlerinin onun gibi kontrol edemeyeceğini düşünüyor ve bu konuda kimseye yeterince güvenmiyordu.Bu durum aşırı iş yükü getirdiği için çok yoruluyordu.Stratejiyi oluşturuyor, esneme payı ve hata olasılıklarını hesaplıyor.Hata yapılacağını düşündüğü her alanda kontrolü kendisi sağlamaya çalışıyordu.
Şimde yeni versiyon ve olumlu versiyon üzerine konuşalım.
Kendini bilen ve yeteneklerinin farkında olan kişi zaten olumlu bir sonuç elde edeceği varsayımı ile başlar işe.Bu sebeple elinden geleni yapar yalnız kendini sıkmaz ve kasmaz.
Zaten bilgi, kültür ve deneyimi yeterlidir.Bu konunun farkındadır.Olası engelleri düşünmez,
sadece çalışır ve olumlu sonucu hayal eder.İnsanları ve olayları kontrol etmeye çalışmaz.Sonuç bir öncekinde olduğu gibi olumlu gelir.Yalnız bu sefer kişinin sahip olduğu his her şeyin çok daha kolay olduğudur.Bu durumda kişi kendini yorgun ve bezgin hissetmez.
Tabi önceki halden bu hale nasıl geleceğiz diye soracaksınız değil mi?
Öncelikle kendimizi bileceğiz.Güçlü yönlerimizi ve değerlerimizi.Ona göre iş ve oluşumların içinde yer alacağız.Tabiki çalışacağız yalnız çalışmalarımız bize kolay gelecek çünkü kendi yeteneklerimiz doğrultusunda yapacağız.Olmayacağına dair inanç gerçekleştirmediğimiz için işler kendiliğinden yürüyecek.Tabi ara sıra da olsa yaşanan bir sorunda, zaten kendimize ve ekibimize güvenerek rahatça aşacağımızın farkında olacağız.
Konuyu özetlediğimizde ,kontrolcülüğü getiren en temel 3 sebebi aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz.
*akışa güvenmeme
* diğer insanların verilen işi yada görevi titizlikle yapamayacağına dair oluşturduğumuz yargımız..
* Hayatın her alanında geliştirdiğimiz, ya olumsuz olursa ?...endişesi kaygısı olduğunu kolaylıkla fark edebiliriz.
Ben bu durumda farkındalığı netleştirmek adına öncelikle şu soruyu sorarım.
Sen olmaz isen ,dünya dönmez mi yani ?
Sonrasında ise kişinin iş yada oluşla ilgili olumsuz gideceği ile ilgili yargılarını yada varsayımlarını oluşturan sözler, olaylar ve düşünceleri hakkında i ile ilgili konuları tek tek konuşarak devam ederim görüşmeye ..
Dahası .... önemli birkaç teknik kullanmak gerekir....
Her zaman sonuç olumlu olur...
Yeter ki siz değişmeye karar verin ...
Comentários