top of page

Kollektif Bilinç

Güncelleme tarihi: 10 Tem 2020



Evrendeki herşey enerjidir.


İnsanlar, hayvanlar, bitkiler, dağlar, denizler, binalar, masa, sandalye ve hepsi.

Ve bütün enerjiler birbirleriyle iletişim halindedir. Bu sebepledir ki, dünyadaki herhangi bir canlı ya da cansız varlığın titreşiminin ya da enerjisinin bozulması diğer insanları ve canlıları da olumsuz etkiler.

Ünlü fizikçi Nikola Tesla'da bu konu ile ilgili, "Evrenin gizemini anlamak istiyorsanız enerji, frekans ve titreşim yasaları ile düşünün" demiştir.

İnsan bir düşünceden doğmuştur ve düşünce bilinen en güçlü enerjidir.

Evrende tüm enerjilerin toplandığı bir havuz vardır ve biz bu havuza kollektif bilinç diyoruz.


Kollektif bilinç havuzunda biriktirdiğimiz düşünce enerjileri sayesinde dünya kendisini değiştirip, dönüştürmektedir.

Bu durumda yapmamız gereken en önemli şey, tüm insanların kendi düşünce sistemlerini olumluya çevirmesidir.

Yaşayan tüm varlıkların bütünün parçası olduğunu unutmadan başta kendimiz ve tüm yaratılanlar için sevgi, hoşgörü, merhamet ve umudu düşünmeli ve hissetmeliyiz.

Bu şekliyle düşünebildiğimizde, bizim olumlu frekansımızdan beslenen kollektif bilincimizi de bu güzel duygular oluşturur. Dünyaya olumlu frekans yayılır.

Yaşadığımız olaylarda güzellik ve mutluluk dolu olur.

Tam tersi insanların düşüncelerinin endişe, korku dolu olması ise kollektif bilinci olumsuz etkiler. Burada yaratılan enerji çok düşük bir frekans oluşturur.

Düşük frekans da savaşlar, hastalıklar, açlık ve yoksulluklar yaratır.


Şimdi yaşadığımız Korana virüs salgınına baktığımızda da yaratılan frekansın ne kadar korku dolu ve ne kadar bütünlük bilincinden uzak olduğunu fark edebiliyoruz.

Tüm bu olayları yaşama sebebimizin, insanların korku ve endişe enerjilerin yarattığı frekans olduğunu kolaylıkla anlayabiliriz.


Fark etmek aydınlanmadır. İlk adımdır. Çünkü ancak fark edersek değiştirebiliriz.

Şimdi yapmamız gereken bireysel olarak endişe, kaygı ve korkularımızı bırakmaktır.

Biliyorum hepimiz evimizde oturup panikliyoruz.

Bu kadar kötü olaylar yaşanırken ve kötü haberler alırken nasıl olumlu düşüneceğiz diyoruz değil mi?

Bunun için gündüz ve geceye bakmamız yeterli değil mi?

Her karanlık gecenin sabahı olmuyor mu?

Güneş yeniden doğmuyor mu ve içimizi ısıtmıyor mu?

Ve asıl önemlisi bunu her gün yapmıyor mu?

Aynı gecenin hızla bitip günün doğması gibi hayal edebiliriz.

Bu hastalığın dünyaya geldiği gibi gidişini.

Çaresinin bulunuşunu...

Tüm dünya için iyilik...

Tüm insanlık için sağlık...

Tüm canlılar için güzellikler.

Tüm kainat için sevgi, hoşgörü ve merhamet.

Hoşçakalın...

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page