Yaptığım kuantum enerji seansları için tavsiye sebebi ile beni arayan bir danışan adayım
seans ihtiyacı için ,İpek hanım benim hiç bir problemim yok, eşimin para kazanma problemi var.Para kazanamıyor yada kazansa da kaybediyor ve işi yönetemiyor diyordu.
Seansa eşimi getirmek istiyorum.
Tüm bu konuşmaları dinledikten sonra sorunu hemen anladım ve eşiniz seansa gelmek istiyor mu ?diye sordum.O bilmez dedi, ben istediğim için gelecek.Anladığım kadarıyla eşiniz durumundan memnun ve değişimi isteyen sizsiniz. diyerek konuşmamı sürdürdüm.Seansa gelse bile değişim talebi olmadığı için sonuç alınması mümkün görünmüyor, ilk seansta bırakır.Değişimi isteyen siz olduğunuza göre sizin seans almanız daha anlamlı dedim.Bizim evlilikte hiçbir sorunumuz yok dedi, ben düzenli gelir sahibiyim ve ihtiyacım yok.Anladım diyerek sustum.Sonuç kişi seans almaktan vazgeçti ve ben de üzülmedim.Çünkü her tür terapide başarı kişinin değişim kararını kendi içsel iradesiyle vermesiyle mümkündü ve bir süreç işiydi.Kimse şapkadan tavşan çıkarmıyordu yani.
Genellikle yaşadığımız her olayı kendimizden ayrı düşünme eğilimine sahibiz.Egomuz çok güçlü, her zaman kendimizi iyi, güzel, başarılı ve mükemmel görüyoruz.Tabi böyle gördüğümüz için de değişim ihtiyacımız olduğunu çoğunlukla da kabul etmiyoruz.
Ancak olaylar ve insanlar bizi çok sıkıştırana kadar.Danışan adayımızda da durum buydu.
Yönetme arzusu çok yüksek olan bir kadın ile yönetilmeye ihtiyacı olan bir adam evlenir.
yada tam tersi yönetmek isteyen bir adamla, yönetilmeye ihtiyacı olan bir kadın.
Bir süre her şey güllük gülistanlık gider, iki tarafta tatmindir ve istediklerine sahiptir.
Bir süre sonra oynanan oyun iki taraftan birini yada ikisinide de sıkar ve değişim ihtiyacı doğar.Yönetmek isteyen kişi hayatla ilgili çok sorumluluk aldığı duygusuyla bıkar ve yorulur.İki akılla sürdürülmesi gereken bir oluşumda tek akılla ve tek gelirle yola devam etmek artık ağır gelmektedir.Yönetilen içinde başlangıçta emre iteat ve aklını kullanmamak kolaydır, çünkü sorumluluk alınmamaktadır.Bir süre sonra alınmayan sorumluluklar tatminsizlik ve başarısızlık hislerini getirir ve kişi kendini yararsız ve değersiz hissedebilir.İşte bu hisler geldiğinde bireyler değişim çabasına girerler.Genel olarak bir sürü bilinen yada bilinmeyen yollar denenir.Bazen bu deneme çalışmaları gerçek de olmayabilir.Değişim istenir de değişimin sonuçlarından korkulur.Çünkü eski yol hep bildiğin yoldur.Yeni seçilen yolda ise ne ile karşılaşacağını bilmediğin ,gücünü yada konfor alanını terk etmek istemediğin için cesaret edemeyebilirsin.
Evet görüşmemiz sonucunda danışan adayımız seans almaktan vazgeçmişti ama
ilk defa kendine farklı bir bilgi de söylenmişti. Kendisinin değişmesi gerektiği bilgisi.
Oysaki şimdiye kadar kocasını şikayet ederek yaşıyordu ve etraftan da ilgi alıyordu.
Şimdi ise birisi çıkıp ona , sizin değişime ihtiyacınız var demişti ve aslında egosu zedelenmişti.
Yaşadığınız sorunlarla ilgili olarak kendinizi fark etmek için soracağınız bir kaç soru örneği vermek istiyorum.
*Yaşadığım bu olayda benim sorumluluğum var mı?
*Neyi farklı yaparsam yaşanan bu durumu değiştirebilirim?
*Hangi duygum yada düşüncem sebebiyle bu sorunlarla karşılaşıyorum ?
Fark ettiyseniz bu soruları sadece kendimize soruyoruz, başkasına değil.
Yaşadığımız olayları ve sorunları başkası değil sadece biz değiştirebiliriz.
Dürüstçe kendimize vereceğimiz cevaplar, bizi farkındalık aşamasına getirir.İşte o zaman değişim arayışı gerçek olur.Ondan öncekiler sadece oyundur.
Şikayet aşaması ise ego'nun kendini koruma ve savunmasından başka bir şey değildir.
Kişi değişmek istemiyor, sadece taraftar toplamak istiyordur .Ben buna kısaca tribünlere oyamak diyorum.
En yakın yansımalarımız ,annemiz, babamız, eşimiz ve çocuklarımızdır.Yada birlikte çalıştığımız insanlar.Gözlemleyin kendinizi ve yakın iletişimde olduğunuz kişileri, onlarda neyi beğenmiyorsanız sizde var.Sorun kendinize ,
Kendimde neyi değiştirmeliyim ?
Sevgi ile kalın....
Comments