Hadi itiraf edin son 5-6 aydır, kendinizi çok yorgun hissediyor muydunuz?
Keşke birkaç hafta tatil yapma ,dinlenme şansına sahip olsam diye
düşünüyor muydunuz ?

Günlük koşuşturmalardan, trafikten, toplantılardan yada sürekli bir program yapmaktan
sıkılmış olabilir misiniz?
Biraz kendime yada hobilerime zaman ayırsam, biraz kitap okusam ,televizyon seyretsem diye bir düşünce geçiyor muydu aklınızdan ?
Ailecek birlikte olduğumuz zamanlar çok kısıtlı, ailemle daha fazla birlikte olabilsem ve kaliteli zaman geçirsem diye içinizden diyeniniz kaç kişi..
Ya ..evden çalışabilirim aslında diye düşüncesini aklından geçiren kaç kişi?
yada okula gitmek yerine evden ders dinleyebilsek diyenleriniz var mı?
Kariyerimi değiştirmek istiyordum, yalnız nasıl yapacağımı bilmiyorum diyenlere ne demeli.
Yada instagram ve Facebook'da yayınlanan yeme, içme ve gezme resimlerinden sıkılanlar
var mı aranızda?Yayınlanan yerlerde olmayı isteyenler ve hayatta eşitlik yok diye söylenenler var mıydı?
Evet oldukça çok fazla kişi olduğunu düşünüyorum ya siz ?
İtiraf edeyim, ben 1 aylık bir boşluğu istemiştim doğrusu.Evde sakin kalabileceğim zamanı
kendime ayırmak ve yazılar yazmayı hayal etmiştim.
Şimdi mi ne yapıyorum ?
Evet tam da onu yapıyorum.Yazılarımı yazıyorum ve dinleniyorum.
Yalnız ara sıra hayıflanmıyor da değilim. Çünkü benim istediğim çok keyfi bir şeydi, içinde zorunluluk yoktu. Şu anda zorunluluklarla karşı karşıyayız.Diğer yandan evde kalmamızın sebebi olan salgının, yarattığı endişe ve kaygıları da tabiki yok sayamayız.
Bu arada arkadaşlarımla görüşecek zamanımda oldu.Tabi ki uzaktan.Onlarla sohbet ederken herkesin yorulmuş ve dinlenmek istemiş olduğunu hayretle fark ettim.
Çok büyük firmanın yönetim kurulunda görevli olan arkadaşım ile yapmış olduğum telefon görüşmesinde ,onun da dinlenmeyi istediğini anladım.
Toplantılar, şehir dışı ve yurt dışı ziyaretler dolayısı ile eşine ve çocuklarına vakit ayıramadığını ve çok yorulduğunu itiraf etti.
Fabrika sahibi bir arkadaşımla konuştum.O da inanılmaz bir şekilde aynı şeyi söyledi.
Çok toplantı ve koşuşturma vardı, ailemi göremiyordum..Eşim ve çocuklarım benden uzaklaşmıştı ve bu beni hiç mutsuz ediyordu diye itiraf etti.
Başka bir arkadaşım 12 yaşındaki ikiz çocuklarının, son dönemde okula gitmek istemediğini söyledi.Erken kalkmak zor gelen çocuklar annelerine evden ders görsek ne iyi olur diye söylenip duruyorlarmış.
Kariyer sebebiyle eşi ve ailesinden 2 yıldır ayrı yaşayan aile dostumuz bu sayede
ailesiyle birlikte .Çok mutlu hissettiğini ve ailesini çok özlemiş olduğunu söyledi.
Üniversitede okuyan arkadaşımın kızı, gittiği şehire alışamamış ve keşke uzaktan öğretim olsa diye sürekli söylenirken, şimdi gerekleşti diye seviniyormuş.
Evimize haftada bir gelen Özbek bayan, haftada 7 gün çalışıyordu ve çok yorulduğunu söylemeye başlamıştı.
Diğer yandan özellikle son yıllarda aşırı gösteriş merakı herkesi gereğinden fazla borçlandırdığı için, daha sade bir ev ,iş ve aile yaşantısı hayal eden milyonlarca kişi olabileceğini de rahatlıkla tahmin edebiliyorum.
Ya ülkelere ne demeli...
Hiç bir ülke ;göçmen, mülteci , yabancı uyruklu vatandaşın yaşamak amaçlı ülkesine gelmesini istemiyordu değil mi ?
Son dönemde yaşanan Suriyeli mülteci sorununu bir hatırlarsak, sınırların kapanmasına hiç şaşırmamalı.
Sonuç olarak kollektif bilincimize yorulduğumuzu ve dinlenme ihtiyacı içinde olduğumuzu yüklemiş olmalıyız ki şu anda evlerdeyiz.
Kollektif bilinç mi ne ?
Ben onu bir nevi uçağın kara kutusuna benzetiyorum.Uçak düşünce tüm sorunlar ve görüşme kayıtları kara kutuda bulunuyor ya, evrenin kara kutusu' da kollektif bilinçtir.
insanların düşüncelerinin yarattığı enerjiler ve aynı zamanda dünyada yaşayan tüm varlıklarla ilgili bilgilerde bu havuzda bulunmaktadır.
Bu durumda şu anda kollektif bilinç havuzunda bulunanlar...
İnsanlar yavaşlamayı ve sadeleşmeyi seçmiş.
Doğa kendini onarmayı seçmiş.
Tanrı'da insanları uyarmayı seçmiş..
Şimdi biz, tümüyle seçimlerimizi yaşıyoruz.
Burada hem seçimlerimiz ,hemde evrensel dersler var.
Fark edebilene, sizce de öyle değil mi?
Comments