Diğer insanlar ve onların yaşadıkları hakkında kaçınız yorum yapıyor?....Hepimiz yapıyoruz değil mi ?Konu diğer insanların yaşamları olunca hiç birimiz mangalda kül bırakmıyoruz.
Ben olsaydım öyle yapmazdım.Ben olsaydım böyle davranmazdım.Ben olsaydım böyle konuşmazdım.Bu "BEN" kelimesi de nedir? Ben ... Ben ... Ben...
Biliyor musunuz başkaları da sizin hakkınızda böyle yorumlar yapıyor.Galiba insanoğlu başkalarının yanlışlarından hatalarından besleniyor.Bunu niçin mi yapıyor? kendini daha iyi, daha güzel, daha başarılı ,daha mantıklı .......vb bulmak için.Bilinçaltındaki en dip düşünce ise eleştiren ve konuşma konusu eden kişinin ,kendini değersiz hissetmesi gerçeğidir.Kendini değersiz hisseden insan, başkalarının yaptıklarını yada yapamadıklarını inceleyerek kendini değerli hissetmeye çalışır.Kişi kendini değerli hissettiğinde zaten diğerlerini düşünmeye yada diğerleri ile uğraşmaya gerek kalmaz.
Ne kadar çok değersizlik hissi o kadar çok "ego". Tahteravalli gibi ,ancak bu şekilde dengelenmeye çalışıyoruz.Ben ile başladığımız her kelimede aslında kendimizi ele veriyoruz.Ben öyle yapmazdım, böyle demezdim dediğimiz her şeyi evren'in bize yaşatacağını bilsek, acaba korkudan bu kelimeyi kullanabilir miydik?
Emin olun ki kullanmaya ödümüz kopardı.
Bu kadar "ben" kelimesi üzerine konuştuktan sonra birazda "biz" kelimesi üzerinde konuşmadan geçmek istemiyorum. Çünkü ben kelimesinin ego'yu yansıttığını bilen bazı gruplar, bilinçli olarak "BİZ"kelimesi kullanıyorlar.
"BEN" yerine "BİZ" Kelimesi kullandıklarında , birlik bütünlük bilincine vardık zannediyorlar.Kişinin bir gruba ait olma duygusunu da içine alan "BİZ" kelimesi aynı zamanda bir grup egosunu da taşımaktadır. Biz bir grubuz ve bir grup olarak hareket ediyoruz, biz ayrıyız ve biz farklıyız.
Örnek mi ? çok ....
Biz Mühendisler .....Biz Bankacılar ....Biz işadamları ...Biz Türkler
Biz evliler ..... Biz Bekarlar ..... Biz Müslümanlar ....
Hepsi içerisinde bir ayrım barındırıyor.Neyi ayırırsak o yaşanır, yada yaşatılır.
Oysa ki, başkaları diye bir şey yok...
Etrafımızda gördüğümüz ve ben böyle yapmazdım, dediğimiz her şey, aslında bizim de yaptığımız ama fark etmediğimiz hareketlerin, sözlerin ve davranışların gösteriminden başka bir şey değil.Bizi bize göstermektedir evren, kendimizi ,kendimize fark ettirmek istemektedir.Aynalarla dolu bir odada olduğunuzu varsayın ve ne yapıyorsanız o ayna tarafından size yansıltıldığını hayal edin, etrafta seyrettiğiniz her şey sizin yansımanız.
Dünyada yaşadığınız olaylar yada duyduğunuz sözlerde öyle...
Şimdi size yansımaları fark edebilmeniz için bir kaç örnek versem iyi olacak galiba...
Örneğin bir arkadaşınızın yöneticisi ile arasında, yaşanan sorunu fark ediyorsunuz ve arkadaşınızın davranışını eleştiriyorsunuz.Bu olayı fark ettiğinize göre muhakkak ki sizde de vardır.Nasıl mı? Basit....sizde olmasa fark edemezsiniz.
Kendinizde olduğunu düşünmemenizin sebebi sizin aynı kişiyle sorununuz olmaması olabilir. Benzer bir diyaloğu yöneticinizle değil ,anne ve babanızla yada eşinizle veya arkadaşınızla yaşıyor olabilirisiniz.
Evet örneklere devam etsem iyi olacak. Bu örneği kitabım "mesaj yürü diye geldi" de vermiştim.Diyelim ki etrafınızda kendinize ,yada başkalarına karşı kıskançlık görüyorsunuz yada kıskanç davranışlar. Bu durumu fark ettiğinizde yapmanız gereken ilk şey, içinizdeki kıskançlığı temizlemek.Yanlış duymadınız, evren size, kendi kıskançlığınızı seyrettiriyor ki fark et ve değiş diyor.Siz içinizdeki bu duyguyu temizlediğinizde etrafınızda kıskançlık yaşayacağınız olaylar görmeniz azalacak.Yada tamamen ortadan kalkacaktır.Unutmayın, kendine güvenen insan başkasının parlamasından korkmaz...Her insan hediyesi ile bu dünyaya gelir, hepimizin enerjisi diğerinden farklıdır.Enerjisinin ulaştığı dalga boyu da farklıdır.Herkes kendi enerjisine, farkındalık seviyesine göre bir iz bırakır ,bu dünyada.
Dünyaya geliş amacımız kendi değerimizi, yeteneğimizi keşfetmek ve bunu hem kendi hayrımıza hemde insanlık hayrına kullanmaktır.
Kendimizi fark edeceğimiz ,bir hayat yolculuğumuz olması dileğiyle...
Comments