İnsanların en önemli mutsuzluk kaynaklarından birisi geçmiş olumsuz tecrübelerini yada geçmişte yaşadığı güzel anıları unutamamak ve güncel yaşantısıyla karşılaştırmaktır.
Evet geçmiş olumlu yada geçmiş olumsuz anıları bugünü yaşamaya engel olacak şekilde hatırlamak insanı mutsuz eder.
Nasıl mı ?
Önce geçmiş olumsuz tecrübelerden başlayalım...
Örneğin kişi çok kötü bir çocukluk geçirmiştir.Babası yada annesi onu dövüyor yada aşağılıyordur....
Eski eşi onu aldatmıştır....
Okulda öğretmeni onu sevmiyor ve ona çok kötü notlar veriyordur....
İşyerinde emsalleri terfi ederken, o bir türlü terfi edemiyordur müdürü ondan hoşlanmıyordur....
Bireysel örneklerden, toplumsal örneklere geçiş yaparsak;
Zenci oldukları için en kötü işleri yapmak zorunda kalıyorlardır.
Almancı(Türkiyeden Almanyaya göçen türklere verilen ad) oldukları için horlanıp aşağılanıyorlardır.
Kölelik yapan ,ırksal ve dinsel sebeplerden dolayı aşağılanan ,ezilen, sürülen, göçe zorlanan ,soykırıma uğrayan topluluklardır.
İlk aklıma gelen olumsuz örnekleri sıraladım.Bunlar sıralamakla da bitmez aslında.
Olumsuz hayat tecrübelerini, mevcut hayatımızda daima canlı tutmamız halinde, nasıl güzel ve yaşanası bir hayat yaratabiliriz?
Yaşanan tecrübelerden dersler çıkarmamız, affetmemiz ve bırakmamız gerekir.
Ders çıkartma kısmı...
Ahhh çok hatalar yaptım diye hayıflanarak, pişmanlıklar içinde kalmak yada keşkelerde boğulmak değildir.Olayın neden ve sonuçlarını sanki başka biri yaşamışçasına ,gözlemci edasıyla incelemektir.
Affetmeye gelince, hem kendimizi ve hemde bize zor günler yaşatan kişiyi yada olayı affetmek diye ifade etmek istiyorum.
Öncelikle kendimizi affetmek.Hata yaptım, yanlış yaptım düşüncesinden çıkmak için..
İlave olarak karşı tarafı affetmek , öfke ve nefret ile yola devam etmek bizi mutsuz edeceği ve hırpalayacağı için.
Ayrıca geriye baktığımızda yaşadığımız bu olumsuz tecrübe belki bizi farklı bir yol ayrımına getirmiş olabilir.Belkide bu yeni yol bizim için çok daha iyi olmuş olabilir.
Birçok kere de aslında bu şekliyle gerçekleşir, tabi biz fark edebilirsek.
Diğer yandan geçmiş güzel hatıralarımızı hiç unutmayarak mevcut yaşamımıza
transfer etmek de aynı olumsuz etkiyi sağlar ve bizi mutsuz eder.
Bu konuyla ilgili olarak örnek verecek olursak,
Babam iflas etmeden önce çok güzel bir evimiz vardı, konuklarımızı o güzel evimizde ağırlardık.
Emekli olduğum şirkette çok büyük etkim ve yetkim vardı ,emrimde binlerce insan çalışırdı.
Salgından önce harikulade bir yaşantımız vardı.Şimdi ise sosyal mesafeye uymak
kimseye dokunmamak , eldiven ve maske takmak zorundayız.
Tabiki yukarıdaki söylemleri hepimiz söylüyor olabiliriz.Benim burada kast ettiğim söylemlerin ötesine geçen ,geçmiş yaşamın hayalini canlandırmak mevcut yaşantıyı red etmek.Mevcuda uyum göstermeye çalışmama haline geçen söylemler, hayaller ve davranışlardır.
Evet geçmişi bırakamamak, bizim güncel hayatı yaşayamamamızı, zamana uyum sağlayamamamızı ve hayattan zevk ve tad alamamamızı sağlar.
Bu da kişiyi depresyona sürükler..
Peki ne yapacağız?
Sakın Polyannacılık oynayacağız diyeceğimi düşünmeyin.Tabiki öyle değil..
Sadece farkındalık geliştireceğiz.
Esnek olacağız..
Uyum sağlayacağız.
Yeni yaşantımızı kendimiz için nasıl çok daha güzel ve yaşanabilir hale getireceğiz ona bakacağız.
Eskiyi bırakacağız ,affedeceğiz...
Kendimiz için..
Evet ...
Geçmiş Tozdur üfle gitsin.
Comments