top of page

Evren, soru ile çalışır.Sor ve bırak, cevap gelecektir.





Uzun bir aradan sonra tekrar yazmaya başlamak beni oldukça heyecanlandırdı.

Yazmaya zaman ayıramadığım bu dönemde tekrar yazamayacağım diye oldukça korktum doğrusu.Son 6 ay neler yaparak geçirdiğimi soracak olursanız, hayatımdaki diğer faaliyetlere ağırlık verdim diyebilirim.

Koçluk ve eğitmenlik yapıyorum, diğer yandan 2. üniversitemi okuyorum. Suanda psikoloji bölümü 2. sınıf öğrencisiyim.Dersler ve ödevler oldukça zamanımı aldı doğrusu.


Koçluk, doğal sürecinde devam ederken, eğitmenlik için oldukça efor sarfetmem gerekti. Kişisel gelişim eğitimleri veriyorum ve eğitimlerimi kendim hazırlıyorum.

Son 6 aylık süreçte 2 tane yeni eğitim programı hazırladım ve eğitimlerini de vermeye başladım.Yazma sürecimi öteleyen eğitim programları hazırlamam oldu.


Birçok görevi birlikte yürütürken kendime göre bir iş programı ve öncelik sırası belirledim.Sınav zamanları ve ödev yapmam gerektiği zamanlar okula öncelik verdim.Koçluğu esnek zaman dilimlerinde ve online olarak yapabiliyordum, o daha kolaydı. Eğitim programı hazırlamak için ise konuyu bilmek yetmiyordu, bir çok makale ve kitap okumam da gerekiyordu.Eğitim akışı hazırlandıktan sonra kendi kendime anlatma sürecinde eğitimin son hali oluşuyordu.Bu bu süreçte oldukça konsantre olmam gerekiyordu.Geriye baktığımda oldukça verimli zaman geçirdiğimi şimdi farkediyorum.

Tek pişmanlığım ise bu süre zarfında gelen yazım fikirlerini not almamam oldu.


Nereyeyse tüm dönemi özetledikten sonra, asıl konumuza dönsek iyi olacak.

Konumuz, bakış açımız, yani varsayım ve inanç kalıplarımız.


Bu konuyla ilgili çok çarpıcı bir örneği haziran ayı başında çok değer verdiğim bir dostumla yaptığımız sohbet sırasında, tekrar fak ettim. Soru sormak hakkında konuşuyorduk ve bu konuda çok farklı düşünüyorduk.

Ben soru sormam diyordu. Kişi biliyorsa bildiklerini anlatır ve bende dinlerim.

İnsanlar soru sormayı kendilerini göstermek için yapıyorlar.Ben ise şoktaydım, kulaklarıma inanamamıştım duyduğumda sözlerini.

Benim bakış açımda ise soru sormak iyi dinlediğini göstermekti.Soru sormak anlamaya çalışmaktı, konuyu merak etmekti.Diğer yandan söyleneni olduğu gibi kabul etmek değil üzerinde düşünmek yorum yapmak ve öğrenmenin pekiştirilmesiydi.

Bazı kişilerin kendini göstermek için soru sorduğunun farkında olsam da bunun başka bir konuya hizmet ettiğini düşünüyordum.

Bu arada değerli dostuma yıllar önce katıldığım bir eğitimin motto'sunu aktardım.

Evren soru ile çalışır diyordu, eğitmenimiz.Çok meraklı ve sürekli sorgulayan kişi olmama rağmen bu Motto, o zamanlar benim tarafımdan içselleştirilememişti. Yıllar sonra

"Mesaj yürü diye geldi" adlı kitabımı yazarken, evrenin soru ile çalıştığını net bir şekilde deneyimledim. Evet gerçekten evren, soruyla çalışıyordu.Bir yıl boyunca sabah 6-6.30 da başlayan, 1 saatlik yürüyüşlerde yaz ve kış periyodunda yürüdüm.Kış aylarında bu saatler oldukça ıssız saatlerdi. Karanlıkta, yağmurda ve yalnız yürürken iç sesimle sohbet ediyordum adeta. Bazen de merak ettiğim bir konu söz konusu olduğunda aklıma gelen soruyu seslendiriyor ve nasıl çalışıyor, diye soruyor ve bırakıyordum.

Cevabın nasıl geldiğini sorduğunuzu duyar gibiyim, ilham yoluyla diyebilirim.

Bazende bir şey düşünürsünüz cevabı size birinin sözlerinden gelir yada bir tabelada yazan motto'dan, yada reklamdan, işte öyle bir şey. Yürüyüşlerim sırasında yaptığım ritüellerde ve çıkarımlarda soru sorup bırakmalarımın çok payı olduğunu söyleyebilirim.

Tüm bunları anlattığımda değerli dostum, bu konu benim için oldukça yeni ,bunun üzerine düşüneceğim diyerek bitirdi sohbetimizi.


Bende bir kere daha fark ettim ki ,insanların bir söze, olaya ve duruma atfettikleri anlam birbirinden oldukça farklı olabiliyor. Çoğu zaman bunları fark etmeden iletişim kuruyor ve

yanlış anlıyor ve anlaşılıyoruz. Daha çok dinlemeli, daha çok anlamalıyız, insanlar ne diyor yada ne demek istiyor.Diğer yandan bir koç ve psikoloji öğrencisi olarak çocukluğumuzda yaşadığımız hangi olayların bizim, şimdi olduğumuz kişi olmamıza sebep olduğunu da düşünmeden edemedim.











 

Comments


©2018 by İpek Gezer. 

bottom of page