"Doğada düz çizgiler yoktur". İspanyol Mimar Antoni Gaudi'nin sözünden yola çıkarak başlamak istedim yazıma.
Evet bugünkü konum, esneklik ...
Ünlü Katalan mimar Gaudi'nin eserlerini incelediğimizde hep yuvarlak ve oyuntulu hatlar görürüz.Barselona'daki ünlü eserlerinden olan "Casa Mila" ,Casa Batllo, Park Güell'de bu tarzı çok net görebilmekteyiz.Eserlerde yaratılan yuvarlak ve oyuntulu hatlar; dalgalar, rüzgarlar yada yağmurlar tarafından oyulmuş gibidir. İlave olarak Casa Mila binasının en üstündeki bacalara ne demeli, sanki Kapadokya'daki Peri bacalarını yansıtmış gibi gelir bana.,Mimari yapılarında kullandığı sütunlar ise, doğanın yarattığı oyuntularla oluşmuş gibidir.Bu doğal oyuntulara hemen bir sarmaşık dolanacakmış gibi bir izlenim doğurur içimde.Sanatsal yaklaşımını incelediğimde Gaudi'yi; doğal , çocuksu, oyunbaz ve masum bulurum.Diğer yandan felsefik açıdan yorumladığım eserleri bana oldukça esnek ve doğal gelir.Köşeli ve keskin değildir hatları esnektir.Doğayla uyum içerisindedir.
Doğaya karşı değil doğayla birlikte hareket eder bir görünümdedir.
Doğa bu kadar esnek iken, insan davranışlarını gözlemlediğimizde, keskin ve köşeli hatlarımız olduğunu rahatlıkla fark edebiliriz. Bilinçaltında yatan sebebi, hayatta kalmak ve mevcut durumu korumak olsa bilse, bu keskin çizgiler gerçekte hem bizi hemde etrafımızı yorar çoğunlukla.
Diğer bakış açılarına açık olmamaktır, esnek olmamak.
Bu durum bedenimizde en çok boyun bölgesinde kendini gösterir.Boyun düzleşmesi ve boyun fıtığının ana ruhsal sebebidir, esnek olmamak.
Boyun fıtığında başını sağa, sola ve geriye oynatamazsın ..farklı bakış açılarını
dinlemek ,anlamak istemediğin gibi...
Diğer bir bedensel sorunda dizlerde oluşur.Her şeyi en iyi sen biliyorsun ya ,ayak dirersin farklı görüşü ve düşünceleri dinlemeye yapmaya...Dizlerin rahatsızlanır.
İlla benim istediğim olsun dersin..
Akış yok ,doğal seyir yok , sadece plan var...
Esneklik demek benim için "Su" gibi olmak demek...
Nasıl mı ?
Su, girdiği kabın şeklini alır.Bu uyum asla kalitesiz ve kendi oluşunu geri bırakan bir halde değildir. Akıllı bir yöneliştir.
Su çözüm üretir.
Önüne bir engel çıkınca engelin etrafından dolaşır, nehirleri ve su yollarını fark edin...
Etrafından dolaşamaz ise üstünden atlar, şelaleri fark edin.
Yukarıdaki yolu izleyemezse birikir ve dağları yada yüzey şekillerini aşındırır.Oyuntular ve şekil değişiklikleri yapar.
Yada belli bir hızla ve aynı güzel hareketlerle taşların şeklini değiştirir ,dalgaları fark edin.
Muhakkak başarılı olur, zamanı bilir, acele etmez, kendini üzmez, vazgeçmez..
Zaten başaracağının farkındadır. O bilgiyle yola devam eder...
Esneklik nedir ,Ne değildir ?
Esneklik mevcut duruma uygun çözüm geliştirmektir.
Durum ne ise onu kabullenmek değildir.Dayanıksızlık hiç değildir.
İlla benim istediğim olsun demek değildir.
Esneklik mevcut durumdan zevk almayı bilmektir.
Esneklik akışta olmaktır.
Esneklik uyum sağlamaktır ve mevcut durumun mutluluğunu görmek fark edebilmektir.
Esneklik ne sağlar?
Empati sağlar.
Yaratıcılığı geliştirir.
Olaylara gözlemci formunda bakabilmeyi sağlar ve geliştirir.
Mutluluk hissini arttırır.Yaratılan mutluluk enerjisi güzel olayların bize artarak gelmesini sağlar.
Evet esneklikle ilgili ilk aklıma gelen birkaç cümleyi sıraladıktan sonra size bir soru sormak istiyorum.
Doğada sadece güçlüler mi yaşar ?
Bu soruya kendi cevabımı vererek devam etmek istiyorum, güçlüler değil ,esnek olanlar, mevcut duruma uyum gösterenler yaşar.Doğada sadece güçlüler yaşıyor olsaydı, ejderhalar ve mamutlar hala hayatta olmaz mıydı ?
Hayvanlar dünyasını düşündüğümüzde hayvanların üzerindeki desenlerini hiç fark etmiş miydiniz?
Kaplan, leopar, bukalemun, yılan, böcekler ,balıklar .... hepsi...
Rengarenk desenleri doğayla öyle uyumlu ki, fark edilmeden avlarını yakalamalarını sağlıyor bu özellikleri.Yaradılış itibariyle tam bir uyum ve ahenk içindeler.
Yada çiçeklere, ağaçlara baktınız mı hiç?
Yeşil yapraklar , yeşil kahve rengi yapraklar.Yeşil ,sarı, oranj ve kahve rengine dönen yapraklar .Mevsimlerle birlikte renk geçişi ve uyumu harikulade.
Ne kadar esnek "Su" gibi bir akış...
Aslında Evren bize esnekliği her dokunuşunda öğretiyor öyle değil mi?
Esneklik aynı zamanda hem kendimizi hem diğerlerini bir şeyi yapmaya zorlamamaktır.
Benim gibi düşünmeli ,benim gibi davranmalısın demek ve ima etmek ne büyük gaflet.
Bunu yaptığınız kişi, Ya.... ben sen değilim ki; niçin senin gibi düşünüp, senin gibi davranayım diyebilir....
Herkes aynı resmi görür, aynı şiiri okur, aynı kitabı okur ve farklı şeyleri fark eder.
Evet bize düşen diğerlerinin fark ettiklerini dinlemek, anlamak, gözlemlemek ve bu sayede kendimizi geliştirmektir.
Bu yaratılışı anlamanın en güzel yoludur...
Esneklikle ve Sevgiyle kalın..
İpek Hanım; çok keyif alarak okudum bu yazıyı. Çok başarılı ... Kitaplık seçiminden buraya geldim. Nihayet karar verdim. Su gibi olmalı kitaplığım; uyumlu keskin dik çizgileri olmayan ..ve ben bu kitaplığa benzemeliyim ...