Hiç düşündünüz mü, insanlar niçin kendilerini köle gibi hissettikleri bir işi
sürdürüyorlar?
Ya da bitmiş bir ilişkiyi devam ettirmeye çalışıyorlar?
Hepinizin birden "başka çıkar yolları olmadığı için olabilir mi" diye beni cevapladığınızı duyar gibi oluyorum.
Zannediyor musunuz ki sadece alternatifi olmadığı için sürdürürler insanlar, işlerini ya da ilişkilerini.
Alışkanlıklarını bırakamazlar, düzenlerini bozmaya korkarlar onun için cesaret edemezler.
Çünkü herkes değişiklikten korkar.
Düzen bozmak kaostur.
Basit tabirle okey de bir taş beklersin bir türlü gelmez. Artık anlarsın ki gelmeyecek ve sonunda karar vermek zorunda kalırsın.
Eğer beklediğin taş başkasına gelir ve sen de bunu fark edersen çok daha kolay elini bozma kararı alırsın.
Artık yapılacak bir şey yoktur çünkü.
Her şeye rağmen o adımı atmanın sancısı öldürür insanı.
İlk adımı atabilirsen dönüş yok zaruri devam etmek zorunda kalacaksın.
Bir süre dönüp, dönüp ardına bakarsın.
Acaba kalsaydım ne olacaktı diye düşünürsün.
Aslında bir bilsen olan hayırlıdır.
Bir bilsen, olan olabileceklerin en iyisidir.
Artık bir daha ardına bakman gerekmeyecek..
Hiç birşey tesadüf değil hayatımızda.
Çok iyi bir liseden mezun çok yakın dostumuzun oğlu üniversite eğitimi için Milano'ya gitti.
Bu haberi ilk duyduğumda tesadüf olmadığını düşündüm. Çok sanatsal bir çocuktu ve bir tarzı vardı.
Annesi de resim ve heykel gibi sanatsal konularda yetenekli olmasına rağmen teknik bir üniversite eğitimi alıp, son derece teknik bir işten emekli olmuştu.
Oğul, anneye benziyordu. Anne gibi teknik bir iş seçmişti. Halbuki sanat ya da moda onun ruhunda vardı.
Hem de şimdi Milano'da idi.
Nisan 2018 tarihinde Milano'da idik.
Milano'da vitrinlerin fotoğrafını çekmekten ölecektim. Benim için Avrupa'da modanın kalbi Milano'dur. Muhteşem tasarımlar ve renkler cep telefonumun hafızasını doldurdu.
Vitrinlerin fotoğrafını çekmekten😃😎😜
Acaba aile ve arkadaşımın oğlu fark eder miydi?
Niçin Milano'da okuyo?.
İnşallah keşfederler diye düşündüm.
İnşallah çocuk fark eder.
Yeterince azmederse hem teknik hem de sanatsal bir eğitim alabilir Milano'da.
Neyse diyebilirsiniz ki başkasının çocuğu için ahkam kesmek kolay.
Haklısınız.
Kızımı düşündüğümde benim gördüğüm,
2 daldaki yeteneği çok daha çarpıcı.
Tiyatro ve yazım kabiliyeti. Yani sanatçı ruhlu bir çocuk.
Matematik ya da fen bilimlerini yapamaz diye düşünmüyorum. Onlarda da iyi.
Nerede çalışabilir diye sorarsanız sabah git akşam gel bir işte çalışamaz boğulur.
Yaratıcı özelliğini kullanabileceği esnek zamanlı bir işi olmalı.
Kızım ne mi istiyor? İç mimarlık ile birlikte mimarlık mı okuyayım yoksa gazetecilik mi okuyayım konusunda kararsız.
Artık kendisi verecek kararını ve biz de olan hayırlıdırı kabul edeceğiz.
Comentarios