top of page

Beklenti, Dopamin ve Hayal Kırıklığı

Güncelleme tarihi: 19 Mar 2022


Beklenti, vücutta dopamin salgısını arttırmaktadır. Bu artışla birlikte kişi kendini daha mutlu hissetmekte ve bu da iyilik halini oluşturmaktadır. Oluşan beklentinin karşılanması durumunda sorun yoktur ve her şey güzel gitmektedir. Ya beklenti karşılanmaz ise ?

Bu durumda dopamin seviyesi dikkat çekici bir şekilde düşmektedir. Hormonal sistem etkilendiği için de kişinin ruh hali aşırı bir şekilde etkilenmekte, ciddi bir hayal kırıklığı yada çöküş yaşanabilmektedir.


Dopamin seviyesi ve beklenti seviyesi arasındaki ilişki konusunda yapılan deneyin

konumuzla ilgili olan kısmını size aktarmak istiyorum.

Robert Sapolsky (neuroscientist) beyindeki dopamin salgısı üzerine çalışan bilimadamıdır.Maymunları bir ışık yanmasının sinyal olduğu konusunda eğitmiştir.

2.adımda da sinyal sonrasında 10 kez çubuğa basan maymunları yemek alacakları konusunda da eğitilmiştir. Tüm bu işlemler olurken Sapolsky, düğmeye basmak ve yemek almak döngüsü sırasında maymunda oluşan dopamin miktar ve zamanını ölçerek deneyler yapmıştır. Yapılan deneyde maymunlarda sinyal gelir gelmez dopamin salgısının arttığı ve sinyal bittiğinde de dopamin salgısının bittiğini fark etti.Bu deney, dopaminin, ödül alındığında değil de ödül alma beklentisi başladığında salındığını kanıtlıyordu.Böylece Sapolsky, beklentinin dopaminin salgılanmasına yol açtığını kanıtlamış oldu.

Yapılan 2. deney diğerinden de ilginçti.Maymunlar çubuğa bastıktan sonra bir önceki zamanın sadece yarısında yiyecek alabildiler bu ise dopamin salgısını diğerlerine nazaran 2 kat arttırdı.Sonuç, belirsiz zamanda (tahmin edilemeyen zamanda alınan ödülün dopamin salgısını mevcut halinden 2 kat daha fazla arttırdığı yönünde oldu.


İşte insanlar içinde gerçekte geçerli olan benzer bir yaklaşımdır.Bazen bir konuda beklenti halinde olmak, mutluluk sürecinini arttırır çünkü dopamin salgısı yükselmiştir.Üstelik beklentimiz hangi zaman diliminde karşılanacak bunu da bilmiyorsak salgılanan dopamin

en üst seviyeye çıkar.Gerçekte kumar oynayanlar içinde benzer bir duygu durumu söz konusudur.Kumardan vazgeçilememesi ise beklentinin yarattığı dopamin salgısının

yaşattığı duygu durumunu devam ettirme çabasıdır.

Kumar makinalarında oynayan kişiler de de durum benzerdir. Kazanma beklentisi ile artan dopamin seviyesi mutluluk seviyesini arttırmakta, ne zaman olacağı bilinmeyen beklenti duygusu bekleme süresi arttıkça daha yüksek seviyeye taşınmaktadır. Sonuç olumlu olduğunda nihai sonuç elde edilmiş olmakta, olmadığında ise büyük hayal kırıklığı öfke duygusu ile karşı karşıya kalınmaktadır. Tabidir ki kumarda yaşanan sadece hayal kırıklığı değildir ciddi para kaybı da yaşanmaktadır.



Aynı durum borsa ve ekonomi içinde geçerlidir. Hisse senetleri alırken ve ekonomiyi konuşurken çok kullandığımız bir sözdür “beklenti satın alınır” sözü. Hisse senedi yükseleceği umudu ile satın alınır. Beklenti karşılandığında satılır ve kar elde edilir. Diğer yandan beklenti karşılanmaz ise kişi hisse senedini satarak farklı bir hisse senedi almayı seçebilir yada bekleme kararı alabilir.

Tüm bu bilgileri sıra sıra yazıya dökerken fark ediyorum ki insan bedeninin çalışma prensibi ile dünyada tezahür eden olayların çalışma prensipleri arasında oldukça benzerlik var.

Olayların farkında olsak da olmak da birbirine ne kadar bağlılar öyle değil mi?


Yazımıza beklenti ve hayalin farkını anlatarak devam etmek istiyorum.

İnsanoğlu hayal ettiği her şeye sahip olabilir. Bu arada hayal kelimesine açıklık getirmekte fayda görmekteyim. Hayal etmek her hangi bir ön koşulun varlığına bağlı değildir.

Mevcutta buradayım ve mevcut durumumla ancak şunları yapabilirim, şunları ise yapamam gibi sözler hayali yansıtmaz. Çünkü hayal koşulsuz olur, bir nevi ilhamdır hayal. Mevcutta mantıklı bir durum söz konusu olmasa dahi kişi kendini orada görür ya da istediği şeye sahip olduğunu hayal eder ve bilir. Örneğin küçük bir kız çocuğunun dansçı olmayı hayal edip “bir gün tüm dünya benim ismimi bilecek” sözünü söylemesi ve dünyaca ünlü bir dansçı olması gibi. Hayal doğaçlamadır.

Mevcut duruma bakarak tahminde bulunmak plan, analiz ve öngörüdür. Tabi ki

Kullanıldığı alanlar bulunmaktadır. Ekonomide, modellemede ...vb.

Beklenti ise olabilirliğini düşündüğümüz bir konunun olmasını bekleme halidir.Hayal değildir, plan da değildir.Bununla birlikte olabilirlik hissi vardır ve olması için yoğun bir duygu durumu yaratılmıştır.


Güney Florida üniversitesinde Robert Putnick 1980 yılında duygu çarkıfeleği adlı görselle duyguları 8 temel duygu olarak sınıflandırarak detaylı açıklamıştır.8 duyguyu ifade edersek, öfke ,beklenti ,tiksinti ,korku, sevinç ,üzüntü, sürpriz, güven diyebiliriz. Gerçekte beklenti duygusunun ilk 8 duygu arasında olduğunu görebiliriz.Diğer yandan beklentimizin karşılanacağına dair olumlu yargılarımız, umudu yaratır, yaratılan umut karşılanmaz ise hayal kırıklığı, öfke ve güvensizlik oluşur.


Sonuç olarak, gerçekte büyük umutlar bağlandığımız beklenti hissi aslında kafamızın büyük bir bölümünü işgal eder, hatta bu konuyu takıntı haline getirmemize dahi sebep olabilir. Beklenti yaşanan konu, kişinin gündemidedir. Oldu mu? ne zaman olacak ? Daha olmadı ?,Niye olmadı? gibi sorularla hayatımızı tamamıyla bloke edebilir.Hayatı akışında yaşamak yerine mutlu anlarımızın farkında olmayı bırakıp, mutlu olup olmama durumumuzu sadece beklentimizin karşılanıp karşılanmama durumuna bağlayabiliriz.

Yaşanan bu derin hisler, yaratılan stres ile birlikte istenen durumun olmasını geri bıraktırabilir yada tamamen engel olabilir. Gerçekte güven içinde olacağı inancı ve hayali ile konunun üzerinde durmayı bıraktığımızda istediğimiz sonuç gelir.

Hepinize beklenti yaratmak yerine hayal edip akışa teslim olduğumuz güzel günler dilerim.



*Dopamin, bir nörotransmitterdır.İki nöron arasında iletişimi sağlayan kimsallardandır.

Dopamin duygu durumunu ve tepkilerini düzenler. Dopamin seviyesininde artış ve azalışlar kişinin ruhsal durumunda dengesizliğe yol açar ve eylemlerini kontrol edemeyebilir.

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comentarios


bottom of page