top of page

AŞKLA KALIN



Corana virüs ,insanoğlu'nun en büyük korkusu olan ölüm korkusunu, hayatımızın merkezine koydu.

Oysa hayatın içinde bu korkuyu görmezden gelebiliyorduk çoğu zaman.

İşe gidiyor,sosyalleşiyor,eğleniyor ve unutuyorduk onu.

Son zamanlarda yaşadığımız ise tam tersi

Değil mi?

Evden çıkamıyoruz,televizyon,sosyal medya ve her yerde ölümden bahsediliyor.

Üstelik en kötü haliyle.

Meşhur korkumuzu görmezden gelme şansımızda kalmadığı gibi ,panik içinde yaşamaya çalışıyoruz.

İşin aslı ölüm ,hem korkulan,hemde en çok merak edilen yol ayrımı değil mi?

Ölüm sonrası insanları hep meşgul etmiştir.Bu bilinmezliği bilinir hale getirmek için çaba sarfetmiştir insan.

Bazen bizi korkutan ölüm mü ?

Yoksa ölümden sonrası mı? diye düşünmeden edemiyorum.

Belki de bize öğretilen Cehennem olgusudur aşırı korkumuzun kaynağı.

Yada tamamıyla bilinmezlik.

1990 yapımı yönetmeni Joel Schumacher

Olan Çizgi ötesi filmi de işte bu konuyu ela alan çok etkili bir filmdi.

Filmde 5 tıp öğrencisi,ölümden sonra ne olduğunu merak ederek bunu kendi üzerlerinde denemeye karar verirler.

Her biri kısa bir zaman  için kalp atışlarını durdurak ölüm deneyimi yaşar.

Deneyimleri  hiç de iç açıcı değildir.Hayatta yaptıkları hatalar ile oldukça sert bir şekilde yüzleşmek zorunda kalırlar ve çok korkulu bir deneyim yaşarlar.

Yıllar önce seyrettiğim bu film beni gerçekten ürkütmüştü.

Şimdi ise aynı filmi yorumladığımda çok daha farklı düşünüyorum.

Bizler hayatla  ,ölümle , yaşamla ilgili

Ne bekliyor yada neyi hayal ediyor isek onu yaşıyoruz.

Tamamıyla  hayallerimiz ve korkularımız yaratıyor.

İsterseniz ölüm ve sonrası ile ilgili bir de Yunan mitolojisinden kısa  bir hikaye aktaralım  ne dersiniz?

"Thanatos Yunan mitolojisi'nde "ölüm"ün tecessümü, vücut bulmuş haliydi.Gece tanrıçası Niks "Nyx", gece, kendi başına Hypnos uyku ve Thanatos ölüm tanrılarını doğurmuştur. Thanatos, Hypnos ile birlikte yeraltındaki ölüler ülkesinin en derin yeri olan Tartarus'ta oturur.

Tartarus'a gitmek için Hades'ten, Yunan mitolojisindeki ölüler diyarından geçmek gerekir. Buna cesaret edebilenlerin sayısı çok azdır. Örfe bunlardan biridir. Sevgilisi Evridiki'yi Hades'ten çıkarabilmek için bütün bu tehlikeleri göze alır.

İnsanı "en cesur insan" yapan onun bir başkasına duyduğu aşktır.

Orfe'nin tek silahı elindeki çalgısı "lir"dir. Orfe'nin direnci tanrıları dize getirir. Ona, yeryüzüne çıkana kadar Evridiki'ye bakmama şartıyla sevgilisini alabileceği söylenir. Çukurun tam ucuna geldiklerinde Örfe daha fazla dayanamaz ve sevgilisine bakar. Evridiki ölüler diyarına geri döner, Örfe ise bu acı yüzünden kısa sürede ölür. "

Evet yukarıdaki hikayeden anlıyoruz ki,

İnsanı cesur yapan onun bir başkasına duyduğu aşktır.Ancak o aşk ,kişiyi ölümün ötesine korkusuzca geçirir.

Bense aşkları sadece sevgiliye duyulan aşkla sınırlamıyorum.

hayat aşkı,

vatan aşkı,

insanlık aşkı ,

Bizi yaşamaya bağlayan hangi aşk ise ,hayata da o aşkla bağlanalım.

Hiç birşey yaşam aşkıyla dünyaya bağlı olan insanı yıkamaz Corana bile.

Aşkla kalın.

Not/

" tırnak içinde yazılan mitolojik hikaye alıntıdır"

Son Yazılar

Hepsini Gör

Evde Kal...

Comments


bottom of page