top of page

Üniversite sınavı

27-28 haziran bende gençlerle beraber üniversite sınavına girdim.

Kızımla aynı sınava girmek çok ayrı bir heyecandı.



Bir kişi ile empati yapabilmek için onun duygularını hissedebilmek gerek,

Aynı tecrübeyi yaşamak ise empatiyi oldukça yüksek bir noktaya taşıyor gerçekten.

Ben son iki gün işte böyle bir empati seviyesine sahip oldum.

Bu sene Covid-19 senesi olması dolayısı ile aşırı bir stres ve kaygı vardı ortalıkta.

Bu hem katılımcılara hemde gözetmenlik yapan öğretmenlere yansıyordu.

Zannediyorum Covid-19 yüzünden TYT 'ye girmeyen öğrenciler vardı girdiğim sınıfta,

AYT sınavına ise sadece 5 kişi girdik bir sınıfta.Bize kalem, kalemtraş, silgi dağıtıldı.Peçete ve ıslak mendil de.Sosyal mesafe korundu.Sınıflar camlar açıldığı için gayet havalanmıştı.

Dikkatimi çeken ise ateş ölçümü yapılmadan sınava alınmamızdı.

Ateşi de olsa sınava girebilecek gücü varsa ,öğrenci sınava girsin diye düşünülmüş olmalı..Bu kararda çocuğun psikolojisi ve geleceğini etkilememe düşüncesi olmalı.

Bana gelince sınava başvurduğum zaman çalışabileceğimi düşünmüştüm.

Bunun için test kitapları bile aldım.Sonuç ;çalışmak istemedim ve hiç çalışmadan sınava girdim.Bu durum benim heyecanımı ve paniğimi arttırdı.Kızıma ise oldukça olumlu yansıdı.

Benimle alay ederken kendi heyecanını unuttu.

Ben ise üniversite sınavı ile ilgili tüm detayları deneyimleyerek öğrenmiş oldum.

Bu konu ile ilgili ciddi bir tecrübeye sahip oldum.Bu durum koçluk yaptığım öğrencilerle görüşmemde oldukça işe yarayacak.

Bu arada Sınava gireceğimi duyan komşularımdan biri sınava çalışmadan girdiğimi de duyunca, niçin hastalık riski alıyorsun? dedi yarı çıkışarak.Bense ona ,sınava giren tüm 2,5 milyon çocuğumuz ve onların ailesi almıyor mu ?deyince durdu. ve haklısın dedi.

Evet komşuma göre risk almıştım.Kızım bu riski alarak sınava giriyordu.Ben onu sınava sokarken kendim bu riski almamalı mıydım ? Hiç adil olur muydu ?

Diğer yandan bu tür sınavların , evden ve dijital aracılığı ile yapılabilmesi gerektiğini düşünmeden edemedim.Aynı seçimlerin ve nüfus sayımlarının da dijital ortamdan yapılabilmesi gibi.

Hiç kapak açmayan öğrenci olarak sınay deneyimime gelince oldukça öğretici idi.

Tabi ben şanslıydım.Girdiğim bu sınavı kazanmak zorunda değildimBu rahatlığa sahip olsam bile panikledim.Şimdi birde siz düşünün, yıllardır bu sınava hazırlanan çocuklarımızın ruhsal durumunu.

27 Haziran 2020 Cumartesi TYT sınavına girdik.Sınav 4 bölümden oluşuyordu.

Türkçe, sosyal, matematik ve Fen.

Sorulan türkçe sorularını okuma anlama ,yorumlama ve analiz içerikli olması dolayısı ile kolaylıkla yaptım.Sosyal sorularını da genel kültür bilgim sayesinde hızla geçtim.Matematik ve Fen de durum farklıydı.Konuyu bilmek gerekiyordu kesinlikle. Basit mantık yürütülebilecek sınırlı sayıda soruları çözdüm.Dolayısı ile benim vaktim yeterli geldi.Gençlerimiz tüm soruları çözmeye çalıştıkları için zaman problemi yaşamış ve bazıları ise AYT sınavına girmekten korkmuşlardı.


29.06.2020 AYT sınavına gelince oda Türkçe -Sosyal adlı birinci bölüm.Sosyal2 bölümü,Matematik ve Fen olarak 4 bölümden oluşuyordu.Tercihlere uygun soru cevaplandığı için zaman rahatlıkla yeterli durumdaydı.Türkçe soruları oldukça bilgi içerikli olup, divan edebiyatı üzerine kurulmuştu ve bende hiç hatırlayamadım.Sosyal sorularında daha iyi sonuç elde ettim.Matematik sorularına gelince ciddi bilgi ve formül bilmek gerektiği için soruların bir çoğunu okumadım.Pratik bulunabilecek birkaç soruyu cevaplamakla yetindim.

Gelecek sene için ise ,özellikle Matematik çalışarak tekrar sınava girmeye karar verdim.

Türkçe içinde özellikle lise edebiyatı ve dilbilgisine sınav öncesi bir ay baksam yeterli olur diye düşündüm.

Gelelim YDS (yabancı dil )sınavına, bu sınavda genel katılım daha fazlaydı ,bununla birlikte bizim sınıfta sınava giren sadece 5 kişiydik.80 ingilizce sorusuna 120 dakika verilmişti.

İngilizce sınavında geçer notu alan birey akademik olarak okuma anlama ve grammer

olarak oldukça iyi bir seviyede olmalıydı bu kesindi.Bana ilginç gelen ise şu oldu, devlet liselerinde bu kadar ciddi bir seviyede bir ingilizce eğitimi verildiğini bilmiyordum.

Eğer bu eğitim veriliyor ise muhteşemdi doğrusu.Yalnız sınıfımızdaki sınava giren 5 kişiden 3 tanesi izin verilen ilk anda sınavdan çıktı.

YDS sınavı bittiğinde toplam 3 ayrı oturumdan oluşan ve iki gün süren üniversite sınavı da böylece bitmiş oldu.

İnşallah gençlerimiz ve çocuklarımız hayallerine kavuşurlar diye tüm kalbimle diledim.

Bana gelince ,gelecek sene çalışarak daha iyi bir sonuç alabilirim rahatlıkla.

Fatih Terim'in dediği gibi önümüzdeki maçlara bakacağız.


Haaaaa birde unutmadan ,aileler çocukları liseye başlar başlamaz ,üniversite sınavı hazırlığına başlatıyorlar çocuklarını.Bence 1 yıl aktif çalışma yeterli başarı için.

Diğer yandan da eğitim sistemimizin değişmesi ve test sisteminden de kurtarılması gerekiyor.Yeni sistemin daha fazla okumaya ,yorumlamaya okuduklarını tartışmaya

yönlendiren bir sistem olması hem çocuklarımızı hemde ülkemizi geliştirir.

Çünkü düşünen beyinler ,çocuklar ve gençler yaratmış olacağız.

Yani üniversite sınavında sorduğumuz türkçe bölümündeki uzun metinleri kolaylıkla anlayan, yorumlayan ve analiz edebilen bireyler yaratacağız.



Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page